ÜrküŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu gece anıların masasına konuksun... En güzel gömleğini giy benim için...En sevdiğim yeşillerine bürün yeniden...Kadeh tutuşlarında olayım...Sözcük aralarında,dilinin ucunda asılı kalan seviyorumlarında ...Bu gece orda da Cuma ertesi değil mi...?
Sızlıyorum…
Dilimde sahibini arayan cümlelerle Hasretle vuslat arası bir geçitten geçiyorum Kesişmiyor yollarım yine seninle Uykularım çoktan tanrıya emanet Bir ekmeğin buğusu kadar burnumda tütüyor kokun Korkuyorum Ellerinden vazgeçerken aşka vurulmaktan Sözlerinde üşürken yokluğunda donup kalmaktan Korkuyorum çekip gittiğin arnavut kaldırımlarından Bir gece cesedimi bulacaklar diye ürküyorum senden önce, Senden önce sarılacaklar diye senin olan bedenime Sen tüten gözlerimden korkuyorum Sen öpen dudaklarımdan İçinde sen geçen gazete satırlarından Kara puntolarından,kalleş kurşunlanmalardan Mutlu anları hayra yoramamaktan korkuyorum Yosun kokmasından denizin,suyun üşümesinden Kısacası sensizlikte olan biten herşeyden Ruhumu sarmaşıklara sarıp satıyorum hergece Göğüslerimi bir kadeh şaraba Dudaklarımı yarım kalmış aşklara İnce bellide demlenmiş bir çaya değişiyorum şimdiler satırlarımı Sen geçmeyen ne varsa içerisinde bacak aralarımdan süzüp içiyorum her gece Yüklemi önceden konulmuş sahte cümlelerle bitmez bu hikaye Dilim kahpe,dilim sahte, dilim yalancı Üstelik korkmaların faydası da yok geri dönüşlere Yine de… Hoşça kal deseydin…hoş kalırdım bizim için… Biliyorum… NeNa |