Soğuk, sıcak; yarı uyanık ve büsbütün hüzün.
Çok kalabalık otogarlardan kalkan,
Boş otobüslerin çoklu yolculukları.
Ve benim sonbahar kırığı soğuk yolculuk telaşım.
Çetelesini tutmam imkansız,
karanlık korkularımın, uykusuzluğumun.
Kirletilmiş ruhlar cehennemi dünya.
Kendi aldırışsızlığı içinde ben.
Ve ben,
o gece, size aşık oldum.

Ablamın ilk aşkına benziyordun,
Abimin sevgililerine,
Benim inatçı ,esmer yüzüme.
Benzetiyorum işte bir şeylere.
Güzel bir söz bulamıyorum,
senin adına yakışan.

İki vurumluk canım kalmış oysa.
Bir salı sabahı yine gece .
Ve kirli sakallarımı kestim,
Bana mahpus kalmayasın diye.

Bir bahar yaşamadım henüz.
Yağmur yemiş ceketimi de sende kaybettim.
Yüreğim çırpınıyor ellerinde.

Gel vazgeç bu şehirden.
Bu şehir sevmiyor beni.
Otogarlar boşalmaya başlıyor.
Otobüsler dolu ve tek seferlik.

Gün geçtikçe gömüyorum seni toprağa.
Ben senin ölmediğini bilmek istiyorum.
Sen bana inat hergün yatağımda ölüyorsun.
Sigaramın alevi kadarsın.
Ve unutulacaksın sürgün gözlerimde.