Bir nisan şakası gibidüşünüyorum durduğun yerde misin ellerinin içinde mi kaç santim uzaklıkta ya da hiç gezindin mi içinde beyninin ceviz büyüklüğündeki yerden başka görebildiğin yerden ne kadar geride ve ileridesin kendini öpüyor mu dudakların senin mi susuzluğun açlığın aç perdeyi bak,ne/yi göreceksin camdaki yağmur izini mi yükseldikçe gözden yiten, güneşi mi bu gözlükler,şapkalar mı daralttı görüş alanını umarsız tükürüp geçen insanlar mı sesin gitgide hafif hafif,kibar öksürükler gibi erteleyip duruyorsun,var gücünle seslenmeleri çok gerilerde kaldı gönlünü rahatlatan nutuklar artık bastığın yerlerin de bir önemi kalmadı yurt toprağının gözü nemli bir nisan şakası gibi kendi adımlarını çiğniyorsun başkalarının ağzında yediğin lokma onlar koyarken,göz diktikleri cenneti ceplerine tanrı değiştirmen bile nafile çünkü satın alınmış hepsi altı üstü kirli düşlerle sen oyalan rengiyle gülün açmıyorken elinde gül seni öldürme tatbikatları yapılsın sen dine bir yayık gibi yayıl tutup sallasınlar kulpundan beşiğinde uyu aman açma gözlerini onlar baksın iri iri açık kalınca gözlerin hiç uyanamayacağın yerde.. 4. 4 2012 / Nazik Gülünay Herşeyden şüphe ediyorum ama,şüphe ettiğimden şüphe etmiyorum,şüphe ettiğimden emin olduğuma göre düşünüyorum,düşünüyorsam varım. Çünkü düşünmek bir etkinliktir. - Dekart |
selam ve saygılarımla.