biliyorum, öyle çok sustun ki; işte ben sessizliğinin ağlamaklı yanıyım ve sabrın divite batmış mührü, dudağındaki yakamoz kıpırtısı ağzın lacivert deniz kağıt gemiler yüzdürdüğüm, güverteleri sevda yüklü
sen limandaki kalabalığın içinde ...ayna tutan çocuksun yüzüme, haylaz ve küskün sormasın şimdi kimse aşk nedir diye işte kalpte gün/eş tutulması
sustukça üzerine gelen yalnızlığım ben gözleri bağlı taşımasa da ellerimi kırlangıçlar saçlarına her gece göğsüne iliştirdiğim karanfil kokunda saklı seni kaybetmeyişim
suskunluğun uçurum sesi, ve sensizliğe son hamle ötesi toprak derinliği avuçlarımdaki bu ter isteği bir serçenin ölüme varmak için kanat çırpması
oysa ben yaşamı gök/yüzünde, yağmurların şarkılarında tanıdım alnımdaki kurak vurulmuşluk, ...kapıları sana açılan nehirlerin gözyaşı dövmesi… şikayetim yok, zira ben yedi renk ağlarım
kirpik uçlarımdaki aşk işte öylesine yangınına müebbet ve öylesine susadım ki; haykırışına adımı ne yana dönsem cehennem dolusu sesin, bir de inadına maviyle öpüşen yakamoz...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yakamoz Kıpırtısı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yakamoz Kıpırtısı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yalnızlıgın efendisi sana geldim. İşte ben!!! Yine yalnızım! Sıgınagımsın. Bir oda ver karanlıklarından olsun. Belki gelenim olur diye süresiz kalmalıyım .
Nefisti güzeldi yada öyle hissediyorum şairce övgüler degil yalın ve yalansızdı sözlerin dost şaire
"ve kumdan kalelerine kilitledin harflerimi Şiir yazmaktan vazgeçtim.Çünkü en çok şiir yazdırabildiğin için sevdim seni.İzleri bir şiirin dizelerinde kurutulabilen her aşk büyüktür işte.İzlerini şiirlerime gömdüm.Üstüne erguvanlar yağdı.Kardelenler döküldü.
Bütün iklimlerin çiçekleri tutundu.Her ayrılıkta kuşlar ölür/ve kelebekler solar yapraklar yağmura düşer/küser rengine sardunyalar kırmızı bir masal takılır Zümrüdüanka’nın kanadına ve Kaf dağının eteklerine dökülür işte bu yüzden kalanlar hep güz kokar gidenler eylülde ölür...
yüreğin dert görmesin ablacım ufaklığın seni çok seviyor...
kirpik uçlarımdaki aşk işte öylesine yangınına müebbet ve öylesine susadım ki; haykırışına adımı ne yana dönsem cehennem dolusu sesin, bir de inadına maviyle öpüşen yakamoz...
nefesinde eşlik etse dahada güzel olurdu can taneme sevgim ve tebriklerim çokca......................................................................................................................................
kirpik uçlarımdaki aşk işte öylesine yangınına müebbet ve öylesine susadım ki; haykırışına adımı ne yana dönsem cehennem dolusu sesin, bir de inadına maviyle öpüşen yakamoz...
nefesinde eşlik etse dahada güzel olurdu can taneme sevgim ve tebriklerim çokca
Yaşamak ki iki mavilik arasında sıkışmış umut hali. Umudumuz kanat çırparken gökyüzünde, aklımız güvertesinde sevda yüklü kağıttan gemiler yüzdürüyor. Yakamozlar düşerken denize kağıttan gemimiz su mu alıyor ne...
kirpik uçlarımdaki aşk öylesine işte öylesine yangınına müebbet öylesine susadım ki; haykırışına adımı ne yana dönsem cehennem dolusu sesin, bir de inadına maviyle öpüşen yakamoz...
Özgün duygularla bezenmiş şirinizi beğeniyle okudum. Duyarlı gönlünüze selam sevgiler.
İşte ben!!!
Yine yalnızım!
Sıgınagımsın.
Bir oda ver karanlıklarından olsun.
Belki gelenim olur diye süresiz kalmalıyım .
Nefisti güzeldi yada öyle hissediyorum şairce övgüler degil yalın ve yalansızdı sözlerin dost şaire
tebrikler