ERZURUM
Hasretin kabarır, sığmaz sineye.
Yazın ne hoş, kışın ne hoş Erzurum!?... Yayılır Dadaşın namı hep dilden dile, pınarları mayhoş, içenleri sarhoş Erzurum.. Palandöken dağlarının eksik olmaz dumanı, Aziziye tabyaları ne denli şerefli şanlı!?.. Mert yiğitlerin, nene hatunların vatanı, Ovaları engin, dağları dumanlı Erzurum… Her bir diyarında bin bir hazineler saklıdır, İbrahim HAKKI’ ları farklı kılan; ilme merakıdır. Hangi köşesine gitsen gönlün hep onlara takılır, Dostluğun yatağı, er meydanı Erzurum…… Cennet çeşmesinin suları soğuk ve serin, Zemzemdir tadı, abı-hayatı olur içenlerin, Neler neler saklar bilinmez, sinesi de çok derin, Düşkünler yuvası, şefkatin otağı Erzurum… Kongre caddesinde dost olanlar buluşur, Birbirini sevmeyenler ise sitem etmez savuşur, Dadaşlarım hep güzelden güzellikten konuşur, Yaylalar pınarı, hoşgörü konağı Erzurum… Cumhuriyet caddesinden Tebriz kapıya geçilir, Hemen sağ tarafta çifte minareler, Ulucami seçilir, Taşmağazalara giderken dabakhaneden bir güzel su içilir, Kederleri suskun, düğünleri coşkun Erzurum…. -Zafer Yanık- |