Selvi boylum
Ansızın aklıma düştün!
Yine salına salına yollarda yürür müsün!?.. Duraklar mısın geçtiğimiz yerlerde!? Uğrar mısın gönüllerimizin kenetlendiği bahçelere!? Yaşar mısın tekrar tekrar maziyi!? Nemlenir de gözlerin dalar mı enginlere!?.......... Saçların hala rüzgarlara isyandalar mı? Hala upuzun ve simsiyahlar mı? Yine elif gibi narin ve mis gibi kokarlar mı? Bitanem!.. Bana benden yakın! Yalnızlığımda, çaresizliğimde sığındığım tek barınağım!..... Gül kurusu benlim! Gül kokulu tenlim! Bedeninin sıcaklığına hasretim! Bakışların çocuklar kadar masumdu Selvi Boylum ve gözlerin denizler kadar derin! Bahar yüzlüm! Binbir çiçeklim! Ben senin varlığında varım, bil ki yokluğunda biçarım!..... Gülünce yüzünde güller açardı, bakışlarında baharların şenliği vardı, kulaç atarken derinliğinde, gamzelerin yüreğime batardı!... Yıldızlar kadar parlaktı yüzün! Mühürledin yüreğimi, Mühür Gözlüm! Gel!... Sıcacık gülüşünü, buğulu bakışlarını bade gibi içelim, muhabbeti tadıp yine kendimizden geçelim!. Senden ayrılık nasıl bir çileymiş hasretine doyduğum!? Nefesinin sıcaklığıdır, en büyük yokluğum!.... Selvi boylum! Kim bilir kimin elini tutuyorsun şimdi? Kimin gözlerine bakıyorsun buğulu buğulu!?... Kiminle sürüyorsun yaşamın sefasını? Kiminle dertleşiyorsun usul usul... nazlı nazlı..... Selvi boylum! Bir daha elini tutamama, bir daha tenini koklayamama düşüncesi korkutuyor beni, içimi kemiriyor hasretine doyduğum!... Selvi boylum! Her an kalbimdesin! Daima tahtında oturacak, en kötü günlerimde, en umutsuz anlarımda gülümseyeceksin yaşamıma ve umut saçacaksın kararan bahtıma!.... Ölüm bile ayıramayacak bizi! Selvi boylum içim yanıyor! Selvi boylum yüreğim kanıyor! -Zafer Yanık- NOT: Bu şiiri üniversite yıllarımda yazmıştım....... |