Yaşamak Nedir?
Bir BERDUŞ için yaşamak;
akşamları meyhanenin kapısını çalmak, dertlerini yemek, tasalarını içmek, güzelliklerin hayaliyle kendinden geçmek, kah neşelenip, kah feleğe isyan etmek, nihayetinde şişenin dibine gözünü dikmektir. Sabahları her şeyden bihaber yeni güne başlamak, ancak saatler sonra yeni doğan güneşe gülebilmektir. Bir SOKAK ÇOCUĞU için yaşamak; Gün boyu avare avare dolaşmak, nasibini bazen başkalarından bir şeyler dilenmekte, bazen çöpleri karıştırmakta aramak, soğuklarda üşümek, akşamları yakılan ateşin etrafında umutlarını canlı tutmaya çalışmak ve titreyerek uyumaya alışmaktır. Bir köprü altında gözlerini yeni güne açmak ve o günün tatsızlıklarından olabildiğince kaçmaktır. Bir SEYYAR SATICI için yaşamak; Saatlerce tablasının başında dikilmek, Bir AYAKKABI BOYACISI için; Durmaksızın fırça sallayıp hüzünlerini silmek, akşamlara kadar davet çığlıkları atıp, insanlara zoraki gülümsemektir. Bazen soğuklarda titremek, bazen yağmurlarda ıslanmak, bazen kavurucu güneşlerde terlemektir. Akşamları eve dönüşleri hayal etmek, küçücük şeylerle bir yaşam kurabilme özverisi göstermek ve bu özveriyi mutluluğa dönüştürmektir…. Bir ŞAİR için yaşamak; Duygu seline kapılıp, kelimeleri inci tanesine dönüştürmektir. Kaleminden kah sevinç, kah hüzün, kah umut damlatıp, gönülleri yeni ufuklara uçurabilmektir. Bir AŞIK için yaşamak; Her anı doyasıya hissedip her nefesi yudum yudum almaktır, bazen nefes alamadan yaşamaktır, sevdasını yüreğine hapsedip, YAR’in geleceği yollara bakmaktır.. Bazen hüzünlerle ağlamak, bazen mutluluklarla gülmektir, gözü kapalı umutlara yürümektir. YAR’in yanaklarına vuran rüzgarlara düşmanlık etmek, nihayetinde onun tebessümünü abı-hayat bilmektir…… Bir SUF-İ için yaşamak; Baktığı her yerde, her şeyde yaradanı görmektir, kainat kitabın okuyup kendin bilmektir, görünen şeylerin hikmetine varıp, görülemeyenleri düşünmektir, nihayetinde yaratanın merhametini dilemek, onun rahmetini ümit ederek ölmektir... -Zafer Yanık- |