gidişin...
Gidişin.!!
Buz tutmuş sütunlar halinde üstüste yığdığım ölü can parçaları... Gidişin. Varlığımı hiçe saydığın karanlık saatlerde zümrüt parıltısı... Gidişin. Senden sana giden saç telinden ince,kılıçtan keskin olan bu yolda,attığım her adımda ürpertiyl omuzlarıma çöken karanlık. Gözlerin düşüyor gözlerime,ballı süt tadında yumuşacık. Küçük bir parça daha kopuyor,gümüş parmaklıklar ardındaki düşüncelerimden, yosun kaplı taşların altında parmaklarımı kanatiyorum,her defasında daha önce hiç yazmamis gibi. Yüreğime takılan tebessüm parçaları acımı maskelemekten başka bir şey değildi,demir grisi gecelerde. Gidişin.!! |