Pirâye ÖLDÜ !....
Bu gece en siyahları giydim
Önceden ölen kendimi tekrar öldürdüm.. Son kez gel bana, Soğuk ve soluk tenimden başka verecek bir şeyim yok sana… Korkma; donuk bakışlarımdan, Gülümseyen bir yüzüm yok artık… En önce yüzüm öldü; gülüşlerimden, Sonra sesim öldü, canımın acısına bile tepki verecek sesim yok artık… Yanında ölmeyi dilemiştim ben, Ellerin ellerimde, bir kaza olsaydı mesela, Bir araba çarpsaydı ya da bir uçurumdan ayağım kaysaydı… Bir vardım, bir de yok olsaydım ama yanında… Ölürken bile bunu çok gördüler bana, Bitmek bilmeyen şarkılarımızın yerini Makber aldı, Uzaklardan çalıyor. En son duygular mı ölür? Saat durdu, yelkovan durdu, Gözümün önünde her şey gömüldü birer birer… En sona saklamış olacağım seninle geçirdiğim günler, Öldüremedim! O günlere kıyamadım… Benden sonra gelirsen onları al bir tek benden… Belki ilerde birine verirsin, bıraktığım boşluğu dolduracak birine O hiç ölmez belki , ama isteyerek ölmedim ki ben, Her aşkın bir sonraki durağı ; Ayrılık! Doğduktan sonra ölmek gibi… Ellerimi tut! Soğuk buz gibi ellerimi, hissederim ben , son kez tut… Sonra bırak beni Toprak Ana’nın kollarına Hayaline bakarken, açık kalan gözlerimi kapat… Bir ben daha doğmayacak bu dünya’ya… Ve bu karanlığı hiçbir Güneş aydınlatamayacak! Bir İz’in bile olmadan gitmek sızlatıyor beni, Bir izin bile yok, bir kokun, bir busen, bir bakışın… Bu yüzden açık gözlerim, bu yüzden hasret kokuyor son sözlerim… Bu yüzden ölenlerin en öksüzüyüm, İşte bu yüzden giderken hala soğuk gittim, Bu yüzden buz gibi tenim, dokunmadığın her yerim… Giderken toplamıştın her şeyi apar topar, hatırlarsın… Yüz binlerce kelimen varken, bana bir sözün bile kalmamıştı… Sahi sözlerin hangi kulaklara çarpıp çarpıp da geldi? Gözlerin hangi gözlerde kaldı, Gelemedin… Senden duymayınca, kulak tıkadığım anlamsız bir sürü kelime şimdi peşimde, Ama gidiyorum… Bir jilet kesiği kadar ölüm… Biraz kırmızı, biraz uyuşukluk… İşte bu kadar hepsi… Sonsuz huzur… Sen yine de Siyahlarımı çıkartıp beyazları giydir… Hayallerimin beyazını. Siyah’ı hiç düşlememiştim. Hiç siyah görmemiş gibi… Bembeyaz göm beni, Soğuk…………. Tüm sıcaklıkların geride kaldığı geceye göm beni! Kelimelerine göm beni, Göğsündeki boşluğa göm beni… İkinci adımım bu Ölüm’e, İkinci kez göm beni, Çünkü; Pirâye Ö L D Ü !..... (Bir-Mart-İkiBinOnİki-15:10) Nevin Akbulut |
Saygılarımla......