KALBİMİ DURDUR/S/ANA!
KALBİMİ DURDUR/S/ANA!
Biçimsiz bir ömrün tarifsizliğindeyim Ana! Boş değil/el/im Zifir bir utanç getirdim sana Dayandım kapına ilk kez Sıçrayıp yüreğinden ruhumu aralasana! Bilirim ilmek ilmek nice özlemler nakşettiğini At elinden gergefini artık Yeter içime batırdığın Kanatmasana! Kuşanıp şefkatini yürürken üstüne küfrün Sol yanıma düştüm diye kızma! Kan dolandım baştan aşağı Vuruldum b/aksana! Bir bilsen Dibi tutmuş bir Eylül tadında Ne çok kez d/ağlara takıldım düştüğüm yollarda Kurumuş sezgilerimden köprüler kurmuştum aklım sıra Her seferinde kırıldım tam da ortasında Tek kaleme savrulmaz kırgınlığımın hikâyesi... Bu giriftte kaç tasvir can verdi Ana! Kemale ermiş kelamlar hürmetine Ruhundan bağışlasana! Bükülmüş yataklardan geçtim yalınayak Kopmaya hazır hayâlar yuvarlıyordum içime Batıyordu topuklarıma sancılar Rest çekmişti bulantılara çığlıklarım Şaşkındı umutlarım... Zehr kusuyorum Ana, Şefkatinden doldursana! Mor menekşeler açmıştım taze yasemenlere inat Yüzüm karardı utancımdan Ses getirmiyordu hiçbir feryât... Bir vakit,sığınandım vuslatın köküne Geç kalmıştım sentezine Soluyordum payıma düşen karbonmonoksiti Yakıyordu ciğerlerimi Üşüyorum Ana, Sarıp sarmalasana! Kurşundan ağır uykularla dağıtmıştım beynimi Sıtma bataklara düşürdüm çehremi Çırpınıyordum tepeden tırnağa Ne çok acizdim,çare/n/sizdim... Boğuluyor sözlerim Ana, Çekip çıkarsana! Koyaklarda kalem çırptım sözüme Sözüm doymuyordu özsüzlüğüme Bilenmiş teller geçirdim bağrına Kanıyor kalemim Ana, Bend çekip karşısına Durdursana! Uğurlarken gözlerimi gözlerinden Ardımdan döktüğün doğruların vardı ya Yanılmalar beğendim paylarına O kadar eğildim ki Doğrulamadım Ana, Asıp parmaklarımı kirlerimin Tırnak aralarımdan doğrul/t/a/sana! Uçurumlarım vardı düşlerimi uçurduğum Acımasız tellere takıldı umudum Sızım sızım hıçkırıyor mâsumun Ben ki; Sevinçlerimle vurulmuşum Tek damlasına razıyım merhametinin Ana... Yuvarlayıp avuçlarıma, Oyup oyup oyalasana! Meymenetsiz bir maske takmıştım suratıma Mendebur bir duruştu benimkisi İçine çıkamaz olmuştum insanlığımın Sokaklar haram bana... Korkuyorum Ana, Ellerimi bırakmasana! G/azap kervanlarının cürm hâmiliydim Bigâne kalmıştım susuzluğuma Kaynar sularla abdest alıp Kızgın saclarda namaz kıldım her molada Ardı ateşti ceremesi Bir üfleyişte sönüyordu semeresi Sonu yoktu bu biçimsiz gidişin Kâr ettirmiyordu al/sız-verişim Biçâre sattım yüreğimi bir mezatta... İflas ediyorum Ana, Eşiğinden kurtarsana! Huzurunda katli vacip bir gün/âhım artık Boyun bükmesin "vâh"ın geceye Parçalanmış dizelerime bakıp Dipsiz n/azarınla yamalamasana! Evir gözlerini çevirdiğin yüzünden Devrilsin ayaklarıma başım. Beynime sıçrayan acılarım, Gözlerimde birikmiş çılgın nehirlerim var! Dokunup bir lahzâ Taşırsana! Gusletme bu cenini Sözü câiz değildir Ana! Savur yüreğimi boşluğa. Yıkıp nedametin duvarını Tırnaklayarak çatlamış toprağı Son kez... Son kez doğursana...! (Sezgin Karadağ) |