güle gidenlerin güncesigeceye bakan gözlerin zindan cücesi derinine bir hasret var içinde siyah simsiyah hastane odası yalnızlık dediğin sen göğsün ve hırıltısı hüzün topluyorsunuz sonsuz bir ayrılık için minicik güller kokulu bu şehir kapkaçları ruhsuz adamlar sarnıcı ilaç filan yetmez hayal öldürür bütün aynaları tek tek kırmaya değmez her sabahlık kahırdır ufka bakan iki zeytin tanesi ılık bir bardak çay öylece uyanmaya dur dizlerin sancır camlarda aksi ruhun kime bakar kini silsek ya çocukları dizinde oynayıp duran kızın henüz annesi küçük gel kanatlarımı al uçmasan da dursun ne var konuşmak varken susmak ne işe yarar mor dudaklı dilim o gider ben gelirim durağan kalır aklımda gözler noktalı virgül gibi ucube üst üste basar tüm sözler üşürüm üşürüz üşürler |
uçmasan da dursun ne var
konuşmak varken
susmak ne işe yarar
mor dudaklı dilim duygulu isyankar hüzünlü bir şiir okudum.. kalemi kutlarım.. saygılar..