HIÇKIRIR MEVSİMLER
renk/sizliğiydi ak duvaklı bir gidişin
ağır alkol kokulu sokaklarda debelendiğim dudaklarında hayal meyal ayrılığın resmi kim/sesizliğim çarpık adımlarında ellerime düşüyordu kendime üvey yanlarım sen giderken çökmüştü yaslandığım duvar içimde üşüyordu yüreğime çöken nem yaralı hatıralarımda siyah beyaz resimler gizliydi mevsimler hıçkırır sol yanım enkaz yığınıydı bozuk lehçelerimde çiçek bozuğu sözler dilleniyor çarpılan kapılar menteşesi sökük bedenlerde askıntı nefesler balıkçı iskelesi toplanan ağların hışırtısı bir gemi güvertesinde sallanan mendilin kan döken son nefesi saçlarda boğulan rüzgar iniltisiydi gamsız vurulan ızdırap rengi yüzleri ışıltısız karmaşası zincir kaçkını duygular dolanıyor çekik gözlü kadınların anlattıkları hikayelerde seni bulmama yetmiyordu yada avuçlarıma bırakılan ip uçları sana varmadan siliniyordu şiir satıyor köşe başındaki kadın bir damla gözyaşında hayal çırpıntısı çaresiz seni seviyorum cümlesi sefil düşlerin arkasından şaşkın bakışlı yeşildi tek hece bahar taşkını gölge eski bir gramofonun iğnesine emanet bırakılıyor son dinlediğimiz şarkı aldırmadan gözlerine dolan hüzne bakışlarına yatıp şiir okuyordum satır aralarında karanfilim diyordum sana doya doya her şehir gözlerime de sevgili her kadın çığlığı senindi dudak aralığımda yabancısıydı vedaların dağılmıştı koynuma yıldızlarda küskündü karalar bağlamışken mehtaba dargın inerdi yer yüzüne ayrılığın sabi yüzü anılımızdan öptükçe el yordamıyla yolladın elveda çığlıklarımı tazeydi nemli öpücüğü kiraz kızılı dudaklarında silkindikçe güneş sokak vurgunları düşerdi tesellisi olmayan ölüydüm sarı patiskalarda sarılı borç yazılıydı alacak hanemde donuktu mor dudaklarımda son arzum gözlerinin köprüsünden önce hayalim düştü tek aşk cinayetinde ben değildim aslında tenine işlenmiş cinayetlerin vardı daha hesapları da kapatılmamıştı dualarla beslenirdi tepelenmişti elbisesiz caddelerde gülüşler çiğnenip tükürülen küfürlü sokaklara sakız oldu duygularım meşrepsiz ağızlarda tiz sesli adam bir şarkıya tutundu tesellisiydi bozuk tınısı dokunma söylesin derdin anlamıyor nasıl olsa son kadehi parlatan şimdi bende anlamıyorum bilmeden eşlik ediyorum son kadehim askıntı parmak aralarımda hani sigar dumanıyla ciğerlerini dolduran körpe hovarda varya teneffüs aralarında kaderini çiziyor yeni yetme genç kızların kaderin bile olamadım derken şimdi koynumda bebeleri emziriyor ölüm ruhumda melek ayak izleri sırtımda kelime kamburları cümle düşemediğim soyunuk satırlara ölünün doğurganlığında bereketli aşk bir küfür sallayıp geçmişe gömüldü gidişinin ayak izine Sesiyle Şiirime Hayat veren Sayın Üstadım EdipAhmet (Ahmet ÇOLAKOĞLU) Beyefendiye sonsuz saygılarımı sunuyorum |
teneffüs aralarında
kaderini çiziyor yeni yetme genç kızların
kaderin bile olamadım derken
şimdi koynumda bebeleri emziriyor ölüm
ruhumda melek ayak izleri
sırtımda kelime kamburları
cümle düşemediğim soyunuk satırlara
ölünün doğurganlığında bereketli aşk
bir küfür sallayıp geçmişe
gömüldü gidişinin ayak izine
Tebrikler yürek sesine sağlık olsun sevgilerimle...