kime ne...
her akşam bir şişenin başını bekler
bi bardak bi de kapı arkası küfe homurdanarak... bi anlamsızlık ki sorma more yarım ağız soluğun üstüne yarım bardak su az da buz kavun karpuz mor rıhtıma laci çekmiş akşamlar... kaç kere dedimdi ortalasın şu yatak şu odayı sağım duvar. ondan zaar serde külfetim tüketir felek ömrümü azar azar... kağıttan gemiler gibi şimdi dalgaların üstünde yalpalanan martılar. iki kere pekmezle kaplayın halkaların üstlerini ustalar tatlansın çığlıklarda martılar. martılar... sonra beraber ve solo şarkılar susam yar elinden susam çıkam dalgalara dalgalara dalgalar... neden hep denize burnunu sokar bu dağlar... köpürürmüş kime ne... ah more bütün bütün yapıcılığa sardım bu aralar köprüler atıyorum çin’den yemen’e ince fincanlarda kabarmış telve... yollar haberler kısmetler kuşlar dağılmışlar üç vakte... |
gayet hoş dizelerdi,keyifle okudum efendim.