El-Melik
İbadet edenlerin kalbine sahip olan,
O kalplere egemen, hükmü altına alan. Göklerin ve yerlerin, mülk ve melekûtunun, Kendisine nispetle, bütün varlıklar onun. Mülk ez-Zâhir ismine, Melekût batın el-Batına, Böylece iki sıfat, rütbe; Hakkın Zat’ına, Mutlak anlamda tasarruf sahibi el- Meliktir, Kendi mülküne malik, yegânedir ve tektir. Bunları idrak için, iki gözde marifet, Biri baş gözü/basar, Biri kalpte/basiret, Şahadet ve melekût, mülküne kaim olur. Varlıklara tasarruf, Hak ile daim olur, Bütün eşyanın mülk ve hükümdarlığı onun, Muvakkat tasarruflar, imtihanıdır onun. Mülkü verdiklerine ebediyen vermez de, Kendi adlarına tasarruf ettirmez de. O dilerse büyütür, dilerse de küçültür, “Ol” demesi kâfidir, iradesinde özgür. “Bu gün mülk kimin” diye, bize soru soruyor, “Kahhar olan Allah’ın” Hazır cevap duruyor. Hiç kimse baki değil, doğan her şey ölücü, “O Din gününü maliki” Seri hesap görücü, Muvakkat varlık ile muvakkaten buralı, Asıl mülkün sahibi, böyle koymuş kuralı. Bu mülk bizim değilken, mülkün kavgası neden? Hiçbir şey bizim değil, mal, mülk ve beden. Her şey yok olacaktır, malda mülkte yalandır, Varlıklar birer fani, Allah baki kalandır. Bildirdiğinden başka, dilimizden ne gelir? Şüphesiz doğrusunu, Cenabı Allah bilir. 23.08.2011…Mustafa YARALI |