Uyudum Bir Güzelpencere karanlık, yıldız yok var belki de buğulanmış gecenin kiri silmen gerek alnını dayamadan önce şu kediye mamasını ver sussun sonra aklın işte göründüğü gibi her şey masa koltuk pencere duvar bir de durgun bir yüz uçurumu el eden bir düş pencere ötesinde boğuk ve tutuk bir dünya çerçevelenmiş insanlık ezildikçe soysuzlaşan kalbin aryası kesildikçe arsızlaşan ne inkar ne küfür ne isyan ne kusursuz utanç şehri kırbaçlayasın var duyarsız belleklerin kımıldanışı sıkışıp kalsın yaşama uzak kırları odaya getirip küçük bir böcek olup gidesin var sigara paketini arıyor ellerin için zift arzusuyla patlayacak tıpır tıpır tıpırdıyor saat geçemiyor on ikiden ötesine bir-gerisi keşke müezzin o sabah sâlayı çakıl çakıl okudu kocaman bir hiç gelmiş karşına dururken öyle yokluğa ve hiçliğe tapınan kalp olmadan aşk lazım dedi fenalık gerçi bir seçenek daha var gece biterken battaniye örtelim üzerine şair güzel uçar... |