K(ADIN) KADINDI
kadın hakimi oldu sonunda
kendi yabanıl övüngenliğinin kırdı kendine kalemi kalbindeki kamburu bir deveye yükledi çöl oldu düşleri pes etmedi… hüznü gülüşe döndükten sonra açıldı bir jiletin koynuna sakladığı kesikleri her elinde bin kağıt kesiği onları da yaradan saymadı yine yazdı her yer kırmızı... yani iflah olmaz yaralar almadı yaralanmayacak denli zırhlar kuşandı üşümedi çünkü bir adamdan bir diğerine çıkmadan o yolculuğa üstüne hep kalın şeyler alırdı inanç ve güven gibi ama onları da hep o zırhın altında sakladı ağırdı… her gece yerçekimsiz bir düzlemde yani bulutların da üstünde ip atlardı evet kendini ipini yine hep kendi sallardı takati kalmadı.. içindeki kafesler ve ruhtan sıyrık o ten girdiği her sokağın tortusu tutkusu olurdu ruhsuzdu… ve yine kendi kaldırımında yalınayak basardı Arnavut taşlarına her adım kuşku tarlası her adım soğuk istediğinde bedeni bir kanat sıcaklığı üstüne üşüşen kargaları yine hep kendi kovardı yanıldı… kadın yüzü çıkmaz sokaktı bulamadı ne olursa olsun o sokağa dalacak o sokakta sonsuza dek kalacak o kararlı adamı yani kadın... hep kendine kadındı! jir-fhrn |