Okuduğunuz
şiir
24.10.2013 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Bilinmeyen
hüzün bana gelsin bana gelsin ruhum yolları şu hıçkıran müzik kemikli ağrı bana gelsin suskun dil sızıntıları
beklerim kırılır içimin karaları ağırlığında kendinin patlar fikrimin balonları büyük karıncalar çıkar yarıklarımdan siyah boya damlacıkları gibi eklenir birbirine fark etmeden incittiklerimin ciddiyeti
beklerim değişir birilerinin hayatı bir fırtına koparır belki kendi boğazını yarıştırır rüzgârını gülümde kış beklerim sırtını döner kitaplar bana açılır ucundan katladığım sayfalar kaygılarım otuz ve üstümde bol dökümlü anılar
sonsuzluk bana gelsin bana gelsin hiç yaşlanmayan bu özlü an köşeli mutluluk ve bir neden olmanın vebali bana gelsin külli ziyan
gelsin ölür belki içimin hayaletleri yürürüm şehirler bulutlar içine sürüklenir yürürüm bir ilkbahar yaz içine erir dağımın üstünden doğar ay ve yükselir alnımdan öpücük güneşi
gelsin susar belki kalbime doğru yalvaran bu unutma ağlarım göğümü süslemeye uğrar dualar kader ile tanımlanır ölüm ağlarım suçu azalır tanrıların ağlarım ve açar ağzımızda en uzak güzelliğiyle bir karanfil
beklerim hissettiğiniz olurum yine bir şekilde dünya dışı bir dil ve öğreniriz belki hiçbir kalp okunaksız değil
jir-mç
Seçici kurulumuzun, site yöneticilerimizin, okur ve yazar arkadaşlarımızın, sadece okuyup yazma eylemine henüz başlamamışların, sadece yazıp okuma eylemine henüz kalkışmamışların, anlayan ve anlamayanların emeği ve ruhuna kocaman sevgiler, saygılar ola. Teşekkür ederim en çok da O’na.. O, yani aslında hiç OL’duramadığıma..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sanırım üç oldu bu şiire gelişim her okuduğumda tekrar okuma gereğini hissettiren dizeler ile örülü olmalı ki ;
Ayrılırken sayfadan yine gelmelisin diyor şiir.
Her bölümün bitiminde oluşan dizelerin gizemi ve güzelliği; Şiirin akışı içinde kayboluyor gibi dursa da, okudukça defalarca ağırlığını hissettiriyor adeta.
Bunlardan en güzelini de sefgili havin almış ... Ne diyelim hayırlı olsun.
Ama eğer havin yorum yapıyorsa, helal olsun bütün dizeler demek...Sanırım çok daha yerinde olur.
Alnımdan yükselen öpücük güneşi ve bol dökümlü anılar inanın şiir zevkime lezzet kattılar.
Tebrik ediyorum birden fazla içeriği çok güzel bir şekilde harmanlayıp bütünlüğü ve tempoyu aksatmadan bizlerin görselliğine ulaştırdığınız için.
Böyle kırılgan olma..okunaklı da olsa okuma o bazı kalpleri... Gri bir gökyüzü vardı gecen cumartesi karanfilde bir bardak cay icerken aklima geldin...selam ile jirim
Güzel bir yaz günüydü, bir daha hiç unutmayacağım rüzgarlarını çok sevdiğim adadaydım. Bisikletimi rüzgara karşı sürüp o zamanlar çok sevdiğim şarkıyı dinliyorum. Henüz çok gencim şarkının sözleri hoşuma gidiyor. Uzun zaman bağlanabileceğimiz hayallerle yaşarız en çok, diyor şarkıda, ödeyeceğimiz tek bedel acılarla dolu bir kalptir, belki bir gün unutmayı da öğrenebiliriz diyor.
Sonra maç yapmak için toplandı gençler. Gencim ben de. Kaleye aldılar beni de. Kale önemlidir, herkesten farklısındır orda. Güzel kurtarışlar yaptım zor pozisyonlarda, sevdiler beni. Bizim takım güzel goller atarken kalemizde gol görmedik. Artık ben de rahatladım bir yandan akşam planları için önemli kişiyle konuşuyordum ki neredeyse orta sahadan çok sert bir şut çekmiş benim topa bakmadığımı fark eden rakip oyuncu. Top olanca hızıyla kafama indi. Onu da tesadüfen kurtardım böylece. Ama kafa iyice sarsıldı. Neyse ki boynum sağlammış dedim.
Bilmem neden şiir tam da işte o anı çağrıştırdı bana. Sonsuzluk ve bir an. Ben sonsuzluğu en çok da taze bahar kokularında duydum. Bu koku ve sevdiğim seslerin kulaklarımda yankılanması olmadan nedir ki sonsuzluk. Acıysa kendini hissetmen için gereklidir elbette. Aynadan daha iyi gösterir. Hem daha okunaklı olur tüm yazılanlar hissettiklerinle.
Bu güzel şiir için teşekkürler. Saygıyla selamlıyorum değerli şair.
Elgin tarafından 10/25/2013 3:25:15 PM zamanında düzenlenmiştir.
Elgin tarafından 10/25/2013 3:26:23 PM zamanında düzenlenmiştir.
"Dar alanda kısa paslaşmalar" yapmalıydın belki de :) Her şey bi yana seninle bir topun izini sürdüm kendi çocukluğumda. Selem olsun benden çocukluğuna, bugününe ve yarınına. Her daim saygı ve sevgi dost..
"Dar alanda kısa paslaşmalar" yapmalıydın belki de :) Her şey bi yana seninle bir topun izini sürdüm kendi çocukluğumda. Selem olsun benden çocukluğuna, bugününe ve yarınına. Her daim saygı ve sevgi dost..
sewdanın sağanağına tutulmuş bir yürek yürür cennet deyi ceheneneme gülerek sırtının ortasında mahşer ellerinde bahara koşan çiçekler
ne bir nefes sonrasının hesabı ne serçelerin gözyaşlarına saklanan susuş sadece gölgesi gelin duvağı kanatan dağların şafağında uyandırılan bir düş kıyamet güncesini süsleyen
önümüz insan ardımız insan hiçbir dili bilmesek de tüm kelimelerden helallik isteyip varsın yüreğin lisanından hallaşalım çığlıkları denizin dalgalarına dövdürmeden
teşekkürler Jir şiir için ve gürül gürül hayata aktığın için
beklerim hissettiğiniz olurum bir şekilde dünya dışı bir dil ve öğreniriz belki hiçbir kalp okunaksız değil ..................................... Güzel demişsiniz,kalbiniz çoook yaşasın, şiir le kalın./
Gelsin Jir, bir fırtınaya tutayım gün gözlerini gül cemâlini. Oturup bir çay dumanı gölgesinde, deyişelim sonra "onca elem ile adı alnımıza göç yaşamışlar hayâlet değillerdi." deyi..
Tüm âlem gelincik bahârı koynunda aklı kel masal kahramanlarına gazel okurken, kardan tânelerle bir kulübe yapalım kâlbimize kelâm seyri düşlerimize. Bol bir yağış başlasın sonra, sağanak bir oyun başlasın. Kirpik sefâsına bakıp iç çeksin sonra kendine ayyaş deyip âşık geçinen kendini bilmezler.. Unuturuz. Şu karşıki pınar başında durup ufuğa göz süzerek gazel okuyanın konuşmayı bilmeme olasılığı olduğunu, unuturuz hep.
İzliyorum. Hiçbir söylediğin hiçbir şiirin tamamı değil. Tam dilin ucunda seferî sayıp kendini mübâha nâmeler bağış edip harfleri dilinden anlamadığıngönüllerin, zılgıt nâralarına bırakıyorsun. Parça bir bütün var kelimelerinin saklı gölgelerinde.. Sevmek lâzım elbet, her şeyin adı hep bilinmek olmamalı. Ve bu olağan dışı bir şey değil. Ben atları seviyorum ama bunu kimse bilmiyor ve yine korkuyorum, bundan kimse bilmiyor sevdiğimi. Niye bilsin ki. Kime ne şakağıma mührünü basmışlığından yaşım daha sekize varmadan.. Kızlar korkar, korkum için gözlerime gerek yok. Sen söylemedin bir serçeyi sevdiğini nedense uzaktan varlığa hûrmeten yaralının kanadına pamuk saracağını bilsem de başın ucunda serçe selâm durmadığını biliyorum. Ve benden daha çok merak ettiğini de atları.. Yiğitlik kimsenin kimliğinde alnı ortası gözü karasında yazmıyor..
Şiir aralarında hızır hışım sağdan sola bakınmak.. Durduğun yerde olduğunu zannetmek.. Tek bir iklimken özüne hükmeden başında ve sonunda, netice aramak boşuna... İnsan, ne kadar konuşursa konuşsun hiç fark etmez isterse hiç susmasın.. Asıl aklındaki cümleyi kurmazsa hani bıkkınlık ifâdeleri vardır ya "yeter!" bu değilse bile benzerleri, işte bu şiir bunu dedirtmiş ve yine sessizliğe uğurlamış..
Ve yine kelimelerin süsünü kendi ırsî niteliklerini eksik etmeksizin sergilersin.
Ağlarım. Hem de çok. Kimseler duymadı daha. Saçma sebep kendiliğimden değil elbet, henüz kimliğini sökememişliğimden.. Cehâlet, gömülme gitsin. Haykıracak hâlim yok tek harflik dahî. Oysa güzeldir. Şiirde.. Gönlümü alev sarar nevî titredim bir ara.. Dolanıyorum hâlâ, o nefesimin kesildiği Jir'in sözü kestiği dizede. Susmak hep güzel ama geç güzel. Hayat hep keder, sor ki yaşayan anlatsın sana ecel ne güzel. Ecele sırnaş bir ara, hayâllerini anlatsın ve içinde kalmış âhh'ları. Gidesin gelir sonra, gitmek isteyip de yetişemediği yerlere..
Ecelde değilim. Gitmek istediğim yerler ecele düşmeden gidebileceğim kadar yakın bir yerlerde. Tutuk. Şiir severlere muhkem bir saygı öğütüyorum sînemde, pazartesi ve her perşembe. Hûrmetle seyir benimki, âhh yine de bakma sen ben gibi gözü leylâ tahtına takılmış âvâreye.. Sitem edesim var harflerine. Dalgın iken kalemi düşür. Kopup durmak tam orta merhâlede. Can değil bu kâlb. Ölelim bırak. Güven. Sen kadar cesur olabiliyorum istediğim zaman, uyuyanlara uymam..inan.
Saydım durdum. Sayarım da. Gelip virgülü mü anlatayım. Kelimenin sözlükteki entârisiyle gözüme dizip midemi virân eden bir akran değil ki karşımdaki. Bahse varım ki yaşıtız(!) Ender, çok ender gördüğüm güzelliklerden birinin evindeyim. Soba ile kestâne yoksa bile hüznün âfilli hattâ en sevdiğim kanlı bıçaklı hâli var burada.. Sadist ya da bunun tersi ötekiden değilim, olsam burada olmazdım herhâlde. Ve Jir de. Gözlerinle dilden beter ettiğin oldu mu, çok mu.. Şiir de öyle. Dilden sanan öte dursun.
Ömrüm kısa. Yine de bakacağım dâima. Kimlik kimliksizlik. Ne fark..
Güzeldi çalışma. Çok güzel ama.. Hüzne şirk koşmak öfkeyi, künyemize selâsı okunmuş bir kanundur. Unutmasak keşke -şu keşke'yi kullanmak kadar kötü bir şey yok.-
Yine şiirde ve hep böyle güzellerde.
"Tabiatım kurusun bakarım güzellere.."
Tüm samimiyetimle diyorum ki sayfanda soluklanmak sözümle yüzleşmek gibi. Söylememektir ilk koşul değil mi, kendimizi acemilerle -bu acemilik o acemilik değil- aynı bostanda karpuz keser hâlde hayâl edersek elbette. Hiç niyetim yok oysa şimdilerde.
Gideyim artık. Gece güç, yarın beter. Uyku bâri bana hân eylesin kendini.
Çok sevdim bunu.. Bir gülü ağlatmayı yani senin eteklerinde.. Çekmeyi üstüme bir karanfil üşüdüğüm yerde.. Ve seviyor-sevmiyor, seviyor-sevmiyor dengesiz papatyalar yetiştirmeyi içimin bahçesinde.. Suyum benim.. Çok teşekkür ederim..
Çok sevdim bunu.. Bir gülü ağlatmayı yani senin eteklerinde.. Çekmeyi üstüme bir karanfil üşüdüğüm yerde.. Ve seviyor-sevmiyor, seviyor-sevmiyor dengesiz papatyalar yetiştirmeyi içimin bahçesinde.. Suyum benim.. Çok teşekkür ederim..
'' çok korkunçtur benim günahım yıldızlarla doldurmak sevdiğim insanın yüreğini işte bu yüzden parmaklıklar ardında tam on dokuz kış . . . yitirdim gençliğimi
çocuktum attıklarında hapse beni ardından ölüme mahkûm edildim soldu yapraklarımın ışığı taş duvarlar arasında
ama izi yoktur damarlarımda o " İntikam Meleği " nin benim düşler gören acımın Şiirlerim' dir tek çığlığı ''
Marcos ANA
kimsecik tarafından 10/24/2013 10:51:17 PM zamanında düzenlenmiştir.
~~bilinmeyen ve beklemek ..bu iki olguyu nasıl birbirinden ayırt edebiliriz ki. Düşününce bir sınırı bir çizgisi yok sanki. sonsuzluk hissi.
Karıncaya yüklenen “ siyah boya damlacıkları “ sıfatı. canımı acıtmadı da değil. Böylesi sürüklenirken dizeler arasında “yürürüm “ diyebilmek illâ ki yola çıkmanın en ince demleri. İlkbahar ağlamış kendince, yaz ağlamış mı bilinmez, güneş soğuk terler döktürürken alın çizgisine teğetken öylece.
Ve ağladıkça bir kalb böyle,
şiirin tüm mısralarına ait duygulanmaların nasıl zenginleştirildiğine şahitlik ediyor gözlerimiz. Öyle ki Şiir, gelmesi beklenen hâl’e karşı, kendisini engelleyen duruma seslenişti en çok da. “dünya dışı bir dil” söz grubu, artık seslenişin son haddinin ifadesidir.
Ve bir kalbin okunaksız olmayışı kayıtsız şartsız bağlılığın belirtisi değil de nedir?
Şiirlerin ki; bir sis perdesini aralar gibi bende. gözler önüne serdikleriyle, çağrışımlarıyla okuması hep ayrıcalıklı içimde.
Bence kibrit çöplerinden bir kadın yap mirim. Hem seni yakar hem de sıkıldığında sen onu yakarsın :) Öptüm ki çok çok en çok da o huysuz, aksi ve bir o kadar da sevimli yanlarından.
Bence kibrit çöplerinden bir kadın yap mirim. Hem seni yakar hem de sıkıldığında sen onu yakarsın :) Öptüm ki çok çok en çok da o huysuz, aksi ve bir o kadar da sevimli yanlarından.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.