AŞK ÖLÜR/geceyi sırtlayanların ağır olur gündüzleri../ varlığımın duvarında açılan kurşunun kara deliği gitgide büyüyordu her an kuşkuyla beklediğim sağlam basmayan bakışlarımızın hangisi kırılacaktı önce! acı dünyamın içinde bilinmeyen bir geleceğin aleviyle zihin yolculuğuna çıkamaz dışıma taşamadan zaman merdivenlerini tırmanıp korkuyla körleşmiş ruhuma inen sesle binlerce zerreye bölünürdüm gizli bir dünyayı keşfetmek mümkünsüzdür hissizleşen sevgide ve ben umutsuzca bir cüceye dönerdim içimde öfkemin taşkınlığından anlamsız bir yankı dökülürken bir meczup gibi ne istediğini bilmeden yırtarak perdeli sessizliğini uyuyan anıları canlandırıp bakışının görüntüsünü giyinir aşkını kanat çırptırırdım gözlerimde derelerimdeki cılız sular kayarak nehirlerine dolardı zaman ıslak bir elbiseydi bacaklarıma yapışan gecenin karanlığı kalındı... arkada zaferin tozunu bırakan sen görmedin bunu kızgın gözyaşlarımın tuzuyla tutuşmuş acı dilim, hiç tatlanamadı bilir misin? babaları ölünce büyüyemeyen küçük kadınların yaban gölgelerle konuşur hep gözleri ölülerin bir adresi olduğunu inkârda tek bir kuşun ayak izini ararlar, daldaki her yaprakta bundandır belki taşınamazlar yaslandıkları omuzda/n çabuk düşer başları derinlere dalar ışık aşk ölür her seferinde… Hâdiye Kaptan c) Bu şiirin her türlü telif hakkı,şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir |
Ben bu güzel şiiri nasıl atlamışım arkadaşım.
Çok güzeldi.Beğeniyle okudum.
Selam sevgilerimi bırakıyorum.