Aşk-ı hakikiEfsunlu sırlara açılır Belki de bu kapılar Yüreğim mezar taşı üstünde adım Toprağın ardında çırpınan kuş misali Yok artık ruhumun tabutta istinadı Muhabbet koyu Dememiş miydim sana ölüme kadar Madde eritir hakikati torbasında Yalandan kusar Feraset kilitli nursuz kalbte prangalar Kapı ardına attığım günahlarım Hep senin tenin kokar Yalnızlık nağmesine bürünen diller susar Ya da yanar Kim hakikatte yalnız ki Şeytani mırıldanmalar Arş-ı alada aşktan hakikatin varlığıdır Şair yüreği İner vahiy gibi melek kanadında hece hece Mecnun’u kutsal eden budur Leyla’yı kahreden Bürünür zıddına aydınlık alemler her gece Anlamak zor Dememiş miydim sana marifete ermeden Bir sevimsiz aşk tezgahında Yan yana sıralı Kahırlı dudaklarda inler durur Mecazi aşklar Kim demiş Şirin’dendir Ferhat’ın dağları parçalaması Yunus’tan dinle sebep olmak istemedi firaka dağlar Bütün mecazlar iç içe girift Alınma sen üstüne Mecnun olup yanmadıkça Aşk-ı hakiki ben de İlahın yansıması. Dememiş miydim sana anlamazsın yok olmadıkça. |
Alınma sen üstüne
Mecnun olup yanmadıkça
Aşk-ı hakiki ben de İlahın yansıması.
Dememiş miydim sana anlamazsın yok olmadıkça
KUTLARIM GÜZELDİ.