zamansız hislenmeler...yaşamaktan öteye adımlarım kayar gecenin bir yarısı ellerimde kalan bir yudum aşktır beni sabahın koynunda dirilten gönlümde bir sancı ki ah sorma gün ışığının kimsesiz kalmış sarısı mutluluğun gölgesine sığınmak için bin hüzünden ilmek ilmek süzülen dudağımda nefessiz kalır kör kurşun içimi yaran kelimeler yüklendiğim bin yükün ağırlığı gibi çöker omzuma sessiz kalmak kurulur bakışlarıma aşka aldanmaya razı azat olmaz zamansız hislenmeler anlamsızdır gülen gözlerden manasızlığı koklayıp sensizliğe ağlamak ben mi bilmem ki ne zamandır böyle fırtına ıssızlığında ayakta sevgiyi dilenmeye korkarak peşimden sürüklerim duygularımı taştan hatıralara dayayıp başını donmuş öpücüğü hayali bir dudakta ne gariptir bilirim ki anlamayacak artık hiç kimse anlattıklarımı |