SƏGGİ BOYU SƏS(5)
derinliyinde
tanış deyilem. Kız kurusu, unudulmuş meyid kadar. He, meyid kadar nebilimlere, öpülmemişliyini yağırır. Birçoğu göz atır keçir, bense içini, içinden içir. Sazak lepirgini duyduğumlara, dişini gıcırır. Öd ara birden, gözlemediyim bir dad kokluyur, ben içini. Anıladım ki neçe il önce, bu dadı ara--bağçalarda dadmışdım. İller ötsede yaşanmışlığı indiye daşınır. Erdemli dişiden dişilik, bayramlık idi boyasu. Pay verilmiş böylesu, it--pişik yalaşmasına benzemirdi. Neden bilirdim bunu, bilirsiz mi? Ağaçların arkasında gizlenibde; iblis yığvası! cin sürüsü! allah elçileri! güddüyünden. Biz suçdan çekinmirdik, o çağlar. Damodaki ilan--kurbağalardan da korkmurduk. Biz dad içirken, iki ayaklı hortanlar da ezincə çekirdi, gizlendikleri yerde. Onların damo kulu, kullukçusu olmuşluğunu öyrenmişdim. Bizi duyğu sömürgesiyle kandırşcasına çaşıdamadılar. Bilirdim paylaşım en gözel, en dadlı içgidir. Bilirdim bizi ne suç ne de damo gözlemir. Dus, dusdak, dam, damo korkusunu üreyimle beynimden çalmışdı Nene, Bozqurdcasına. Özgürlüyüm onuruna, bireyliyim uğruna vermişdi bana. Kimse deyildi buyurganım. Gör haa!!! şeher tanımaz kendimizde, şakasanma ki; Ennabi dodaklardan tökülen sözcükler, arı deniz kadar arı! Bakışlar, uyumlu. Bebekler görüşü, duyumlu. Kiprikler süpürürdü, pislik çamurlarını içimizden! Nenem göy tanrı, dedem elçi günleri. İndi o günler hara, ben hara. Ancak kazancım, ben harda korkuda ordasızdır. Bukende ölü kız, korku içinde. Kimden korkmuş bilemem. Neden korkmuş deyemem. Hortdandır belki korkutan. Gözleri kapadılmış, görüşlere. Ağzı kilitlenmiş bölüşmelere. Gövde salbuz gibi, səggi önünde. Könlümün en derin yerinde arşiv yarpaklarına varıram. Atasağın olmuş düşünüm, dirilik emini gezir. AŞK, NENE, DEDE, ALMA sözcüklerini okurken nene korkudu anıladım yene. O, deyirdi bana; AŞK, sesdir! NENE, göy tanrıdır! DEDE, gücdür! ALMA da yaşanacakdır! Düz demiş. Özü getmiş, düşüncelerimdə kalmış tini, yücebandır. Ona görede; iblisden, cinden, allahdan, korkmadığımı Ona borcluyam. Belki bu ölü kızda, geleceyin nenesi oldu. Bu nedenle düşüncelerimde, könül duyğusunu kaynadıram ince-ince. Kaynamış könül duyğusunu, gözlerimin toyan suyuna karışdırıbda çimdirirem meyidi, önce--önce. En dadlı duyğularımdan, çelenk bağlarken mavişcesine; korkak deyerek varlığımı, dandıda korku, sanki beni suskun ağürek, andıda korku. Duymuş süresiz can çekirem, köz ara, ben hey, yanmış küle döndüm elebil, sandıda korku. Yandırsa da aşkın odu içden beni, bildim, özlem damarından tutub, aslandıda korku. Susdum çağına, gün özü tun, helmle duydum, her kim ki susur yerde, buyurgandadı korku. Yandırdı çırak bir daha solğun üreyim, sez, var olduğunu gör, nece gör, dandıda korku. Çılğın soluğu Ərğəvan`ın, kor yağırır çün; dingin direnişgin oduna, yandıda korku. Diksinir kiprikler. Göz kapakları terpenir. Meyidin gözleri açılır. Suskun bakışlarına, duyğu çilenirken sezdim. Gözlerinin dibi, şor boyu bir ölü çımdakdır, ah!!! Ödün, kup--kuru zeytunluğudur, diye; yerden yere, ah!!! Kipriklerin kara urmanlığı da, geyinmiş muşuluğu. Yanıb tükenmiş kermedir, səggi önünde doğrusu. Ben alma ağacı dibinde, birde gözleri açılmış meyid gözlerinde, devrilmiş gemi suskunluğu. Yolçuluğu uğursuz bir aşkın, ölümüşlüyüdür bence. İndi tabutsuz, yalnız öpülmemiş halıdır, esnek. Onu, çevirmek üçün yaşama, üreklilik gerek. Nene Korkudcasına, başarı kazandım. Umudla içeri daşınıram, bayırdan. Səggi önünden uzaklarda aradığım, belki. Kurtuluş yolunda, gecemle gündüzüm bir. Soluk dermeden yürüyür, ben. Bir ölünü yaşama çevirdimse, kıvanc duyuram. Bütün çabalar boyunca da özümle savaşır, özüm. Ben, sarsılmadan seside görecek umuduyla uçarken; Gücsüz kimilik, he! He, gücsüzlük özüne güvensizlik demekdir; demişdir nenem. Korku kimilik, he! He, korkaklık ölüm demekdir; demişdir dedem. Üreksiz kimilik, he! He, devingensiz ürek bir kısır ağaç demekdir; demişdir göy tanrı börüsü. Birde könlün ne isterse senindir demişdir; dişi kurd boyu. Yeni başarım, bir arpa boyu boylanır. Bu boy boyunca, boy yeri, kökden doğurur, verir. Boy üçün; yer boyu kimdir? Ben boyda, de görüm boyu. Şimdiden bir men birde yarımöz.... ardı var. M. Ərğəvan |