Bağrışlarıma kulak tıka sen! Sana da gelir elbet sırası.
Şafakta uçuşur durur sanardın öncelerde martıları hep, Dediğimde giderler diye, gülüp geçerdin. Oysaki denizler de biter, dağlar da. Aşklar da biter, Martılar da. Hem de çok acımasızca.
İçini sancıtan şey başka bir yaranın sancısı, Güven bana; aşk değil! Ama biliyor musun bitmeyen şeyler de kalıyor geride. Sevgi mesela, Küfleniyor, bayatlıyor, renk değiştiriyor ama kalıyor.
Yüreğim çiğ yağmış tepeler gibi, soğuk ve titrek, Yürek çarpıntılarımda karışıyor sözcükler, Bazen “sen” diyor, Bazen ”papatyam”, Bazen “kar tanem”. Bazen “dön” diyor, Bazen “aah” diyor, Karışıyor sözcükler boşlukta, Bırak dağınık dursunlar. Sen kurallı bir cümle çıkaracaksın içinden eminim. Bir “ seni hala seviyorum” çıkaracaksın karmaşadan. Ben de başımı sallayacağım yine umarsız. “evet” “evet, seni hala seviyorum” “hem de çok” Diyeceğim.
Bak yine o ses; Hatırlarsın aslında, Kemana karışan gözyaşı damlaları vardı, Hani üşüdüğünde ben parmaklarına sıcak sıcak üflerdim de, Islığa dönüşürdü kimi zaman boranlar, Bir yürek çatlağından sızardı hıçkıra hıçkıra, “söyle” derdi, “söyle, buldun mu?” “aradığın aşkı”. Buldun mu kar tanem? Buldun mu aradığın aşkı, söyle?
Hava on beşi ocağın, Günlerden sensizlik, Yüreğim parçalı bulutlu, Saat hasret geçiyor, Durduğunda bile durmuyor üstelik. Kalbime dokunmasın istiyorum artık akrepler yelkovanlar, olmuyor. Hıçkırıklarım titrerken gözlerimden süzülüyorsun yine sen, Yüklemsiz her cümlede gizlenen en gizli öznemsin, Bilirsin ki etken edilgen ne varsa hepsi bizdendir.
Şimdi hava bulutlu, Bu havaları severdin bilirsin, Bana seni yazdırırdı, Seni anlatırdı sözcüklerim hep. Şimdi de öyle yapıyorum,
Şimdi müziği sonuna kadar aç, Sözcüklerden bir manzara çizeceğim sana. Yalnızlığa boya tüm çiçeklerini, Gökler siyah, nehirler gri olsun, Yağmur damlalarını gözyaşına, Gözyaşlarını yağmura boya, Dağlar, kar taneleri sen koksun, Bulutlardan bir sen çiz şimdi, Sığdı mı tabiata gözlerin, Gözlerine sığdı mı sevdam, Ellerimi çiz hadi, Sana uzanan ama dokunamayan ellerimi, Saçların parmaklarımdan süzülsün ne olur, Yalandan da olsa çiz, Hayal de olsa çiz kar tanem. Bir “sen” çiz düşlere, Bitmesinler hiç. Solmasınlar mevsimler. Ve geç karşısına seyret ağlayışlarımı, Hıçkırıklarımı duy sesimden.
Ben o tuvalin arkasında bir yerdeyim, Şövale cıvatasında bir boya lekesi, Bir aşığın sazında, yalnızlığın sesiyim, Ömür defterinde sansürlenmiş tek cümle, Yüklemsiz tüm tümcelerin, gizlenen öznesiyim,
Yüreğim hala aşkınla sıcak, Cesedimde sönmekte fer, Bu ölümaşktan oldu bu sefer,
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Halet-i Ruhiyem şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Halet-i Ruhiyem şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
gönlünüzce olsun herşey....:))