Beyoğlunda bir sonbahar.
Gidiyorum bir temmuz akşamı,
martıların abandığı haliç, piere lotti’nin penceresinde, ertesi görünüşüyle olmayacak. Ben görmeden geçecek eşsiz rahatlığımla Beyoğlu’nda bir sonbahar daha. Ortaköy’de bir liman kahvecisi kapıcakmış gibi durmasa kapı önünde, demirlerdik belki. Öğrenci olsaydım Galata Kulesinden bakardım, manzaralara ödemeyi sevmem çünkü. Öğrenci olamadım, akşamcıları almıyorlar bende gidiyorum zaten. Beşiktaşta sahilde bir sabah dileyemedim senle bir türlü ya soğuktu ya üşengeçti zaman. Zaten ne geldiyse başıma zaman_lama yüzünden geldi ya erkendi ya çok geç. ben gittiğimde sarıyerde geceydi üsküdar bir cami avlusu Kadıköy eylem adımlarıyla Bakırköy neye benzeyeyim diye düşünürken Beyoğlu kendi halindeydi her yer ona çekerken . istiklal_imizle oyna_masalardı (adımlarınızımı incitti söktünüz o taşları?) yapboz belediye çarkları. Eşsizliğinde bir sonbahar daha dilerdim beyoğlunun arka sokaklarında... gidiyorum.. |
yapboz belediye çarkları.
Eşsizliğinde bir sonbahar daha dilerdim
beyoğlunun arka sokaklarında...
AH O ARKA SOKAK MEYHANELERİ AH.