11
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
2384
Okunma
Suret
akseder bana katresi
selam verir bulutlardan
rüyalarda ararım kayıtsız
visal düşüdür
yansır gözlerimi bağlar
bu yüzden
mukaddes pınarsın bu âlemden
sükûta süzülen
Çile
ellerin bir cürümle acır
fâni zevklerle dudakların kanar
lav püskürtmüşcesine içine
dipsiz ızdıraptasın
Yolculuk
sana gelişler hazardan geçer
sana gelişler nilden geçer
sesine durur billur sular
sırlı heceler
tatlı demlerle kabardığında ırmaklar
haykırış isyana döner Akdenize akan
Ölüm
ölümüne derbederim
fırtına geçinceye dek
vaktine melâlim kayıp gitse
şikayetim olmayacak
Ses
kalbinin sesine durur
gömülür burukluğum
sızan ışıklara götürür
metruk şehirlere
yağmurun kattığı ufuklarda
mevsimleri sırla dilenirim
her sabah meltemle artık
Yürüyüş
içirir gönlüme süzülen yaşları hüzün
mısralara dökülür vuslatın hasretin
mermerimi süslemeye yazdığın son şiir
filizlenir toprağımda
İstila
göğsüme mor güllerin kökü değdiğinde
toprağıma koy ellerini nabzına sürülsün
bereketlenir yüreğin
ruhunu kuşatır
cû/ruhumu taşırsın damarlarında
Boğuntu
parmakların uzamaya
titremeye başlar
sindimi duyarsızlığın içine
arayışla yücelerde yazılır
hasret çöker gönlüne
Bekleyiş
tekmil tutsak suskunluğun
aslına çeker ağlarsın seher vakti
İnkâra yürür mutluluk yıldızlar arasında
hızır arayışıyla yankılanır sesin
boğuşur hâlâ nefsin
varolmanın büyüsü biter
lâkin bitmiştir tükenmiştir ip/ince zar
hüzzam çağrışımlıdır
gün batışında göçük altnda kalan beni
savurur rüzgârlar sana
Çağrı
kanım toprağı yeşertirmi söyle!
kabrim dönermi gül bahçesine
çullandı çoktan üzerime
yağmalanan düşlerim
rûhâni şefkate muhtacım
bana gel!
bana öleceğin günü müjdele.