Hoşçakal kalbime hüznü dolan sevgili.kumrallığın mâverâî bir ıtırla büyüyor anlamsız bir illet mahşerî gülümsemen çiy taneleri gecenin tamamına yağdı ağu doldu manolya kokan geceye arzular düş kırığı mevsimlere yüksündüm saçlarını güneş yüklü şafaklarda cehenneme düşürdün kırık dökük denizi görmemiş martılar kadar öksüz saçlarını öptüm umarsız habersiz mısralarım kül uçuştu korkudan kelimelerim kurşuni seçki ölüme parmaklarım toynaklarının kıvılcımıyla tetikliyor selamlayarak mülkümü üstümü örtsen yeniden buluşsam çocukluğumla çığlığım silkelenirdi seni bulduğum gün batımında mahkûmum mısralarda giyindiğim kefene ölümlü sözler mercan maviliğinde gidip gelmiyorlar hala yanıyorlar meşale gibi şiir inanıyor şiirle anılıyor evren göz göz kelimeler kalbin divanında durmaksızın değişiyor (zaman duruyor aşkım hoşçakal) avuçlarıyla cismimi aşka banan sevgili benim rüzgârım denize sinsi tebessümüm yansısın kıyılarına yüreğin ağlasın ağustos akşamı ben gidiyorum veda nağmeleriyle ayışığı altında aşkımı; ruhumu gömerek |
Kutlarım, selam ile