Eğreti bir romanın final suflesiŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "Leh Leha"
Birazdan, yaralarımın üzerine dökülür gece Onarılmaz göçükler ruhumda Sessizliğe kurşun sıkar, sarnıca vuran damlacıklar Vakit çekilir kabuğuna Alıştırıldım… Her gece, yaban bir ağrının koynunda sabahlamaya İhanetse ihanet Kavgaysa kavga Dinmiyor isyanım Şifa ayetleri, dilden dile dolaşsa da Aklımda deli fırtına Yaman bir azap, savrulmakta Bitimsiz yolun, kaim yolcusuydun Kim attı yüreğini, demir parmaklıklar ardına? Zorlarken göğsümün pas tutmuş kilidini Kim bozdu yekpare tılsımı? Sıkışıp aramıza Kulaklarımızda ezeli sorgucu Kışkırtan arya.. Dipsiz kalabalıklar Yarım kalmış hıçkırık Fersizliğimiz başıboş yılların yorgunluğundan ibaret İçi kof, ömür müsvettesi Yaşadık da ne oldu ? Geçti gitti. Tek cümlede toplanır, geriye kalan Eğreti bir romanın final suflesi; - Cennetim olur musun sevgili? – Devrim Tülay 19 Aralık 2011 |
Cehennemler bile gülizar olur tılsımlı sesinin buğusunda...