İnsan olamazsın
İnsan olmak için,
Hakk’ta kelâmken, kalem oldun Âdem’de, Sonra, Nuh’un tersanesinde marangoz, gemide ise tayfa, Davut’a çırak olmadan dehre Süleyman olunmaz dediler sana, Yoksa hükmünü dinler mi karınca? Dediler ki yüceler katından sana; Aktardı bir ârif Kaşgar’da, Musa’da asa olup Fir’avun’a baş kaldıracaksın, Denizi yaran dalga, çölde susuzluğa kalkan olacaksın, Harun’un dilinde şefkat, halkın içinde sabır, Yoksa Tûr’a çıkan ses, yankılanır mı seninle? İsa’da nefes bulup dirilişe can vereceksin, Bir dokunuşta kör gözlere ufuk çizmelisin, Çarmıhın altında taşır gibi insanlığın yükünü, Kudüs’ün kapısında gölgeye dönüşmeden varmayacaksın. Muhammed’in nurunda ümmet olup saf tutacaksın, Bedir’in kumunda iz, Hira’da sır olacaksın, Mekke’nin çilesinde sabır, Medine’de merhamet olacaksın, Yoksa hangi sancak taşır seni Sidretü’l-münteha’ya? Ebubekir’in sadakatinde arkadaş, sırdaş, Ömer’in adaletinde kılıç, siper olacaksın. Osman’ın edasında incelik ve sabır, Ali’de ise ilimle bilgelik meşalesini yakacaksın. Rûmî’de aşk olup semada dönmelisin, Şems’in sırrına ermeden gönül olamazsın. Rubailer dizip taşlarla hakikati ararken, Bir zerrede âlemi bulmadan vuslata eremezsin. Yunus’ta söz olup gönüllere dokunacaksın, Kırk yıllık dergâhta pişip sonra ârif olacaksın, Tapduk’un kapısında taş gibi durdukça, Bir tek heceyle ömrü yoğurmanın sırrını çözeceksin. Fatih’te fetih olup surları aşacaksın, Ayasofya’da dua, sancakta nişan olacaksın. Gemileri karadan yürüten o iradenin, İstanbul’un ufkunda yankı bulup, devlet-i ebed müdded duracaksın. Yavuz’da cesaret olup Sina’yı aşacaksın, Selim’in gözünde hilafet, kudret olacaksın. Kanuni’de kanun, Mihrimah’ta nur, Bir imparatorlukta adını eylemeden hep baki kalacaksın. Bugüne gelirken insan olmanın özüdür bunlar, Âdem’in tohumunda filiz, Rahman’ın nefesisin sen. Emrah sözüm sana, Bir bütünsün sen, çağlar boyu dökülmüş tümden gelen, Kendi tarihinden adım adım geçmeden, Ne Türk Milletinin ferdi ne de insan olamazsın. |