A N N N E MKalbinde zikir, dökülürdü dilinden duaları Hep gözleri bekliyordu mahzunca kapıları Her kapı açıldığında bir misafir bekliyordu İnşallah cennet kokularını alasınız diyordu Her ezan okunuşunda fırtınalar koparıyordu Feryat ederek, namazı kılın diye uyarıyordu Gece gündüz dilinden hiç düşmüyordu zikir Her gelene vaaz ederdi, sanki olmuştu zakir Pırıl, pırıl yüzünden herkese nur saçıyordu Azanlara, nasihatler ederek yavaşlatıyordu Bir meşale gibi zikirleri arşa yükseliyorken Kabir azabı, Allah korkusu diyerek ağlıyordu. Gözleri ışıldıyordu her kapısından girişimde ‘’İyiki geldin oğlum, otur dizlerimin önünde’’ Saatlerce otursam da hiç bana doyamıyordu Annem işim var desem, yine de koymuyordu. On ikinci ayın on üçüncü günü yıl ikibin onbir Son ikindi namazını da kılmıştı, dilinde tekbir Üç kez yüzünü yıkadı sanki hazırlık yapıyordu Vakit gelmiş gözleri akıyor dizleri çözülüyordu Yoğun bakım kapısı, yüreğimizi koparıyordu İçerimde çığlıklarım, boğazımı tıkandırıyordu Sanki gök kubbe çökmüş kapıları kapatıyordu Bir akşamüzeri, ışık veren güneşimiz batıyordu Mezarına indirdim, annemi kendi kollarımda Ah keşke sarılarak kalsaydım onun arkasında Ne olur beraber dökselerdi üzerime toprakları Beni menziline götürümüydü anamın kucakları Mustafa CEYHUN |
Kutladım...