KOCA REİSŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Yıl on beş Temmuz 2016, bir yaz gecesi, Gecenin serinliği, ne virgülü var ne hecesi. Kimi evinde, kimisi de cadde ve sokaklarda, Kimisi parklarda, kimi bekliyordu duraklarda. Birden gök gümbürdüyor, yürekler parçalanıyor, Her yerden zalimlerin siyah peçeleri ortaya çıkıyor, Gecenin sakin karanlığını parçalıyor serseri uçakları, Alkana boyamışlar sokakları, bunlar kimlerin uşakları. Tank ve silah sesleri, yükseltiyor acı çığlıklarımı, Sıkıyönetim ilanı bir anda kaynatıyor sokaklarımı. Neredesin Reis yoksa sana haber vermediler mi? Çoktan hazırlanmış listeleri, dizmişler engellerini. Vatan millet elden gidiyor, gel imdadımıza yetiş. Bir anda telefon ekranında gözüküyor Koca Reis. ‘’Başkomutanınız olarak milletime emrediyorum, Sokaklara çıkınız asılsız yayınlara itibar etmeyiniz.’’ F16 tılar tepemizden, sağır edercesine kulakları, Mahşer yerine dönmüş ülkemin sakin sokakları, Vatanı namusu uğruna, yaşlı ve genç koşuyordu, Savaş mı çıkmıştı, yoksa yine ihtilal mı oluyordu. Bombalanıyordu Emniyet Müdürlüğünün binası, Genelkurmay TRT, yollar köprüler Meclis binası, Gökler sarsılıyor, etrafta dumanlar yükseliyordu, Ve Cumhurbaşkanının külliyesi bombalanıyordu. O, vatansız vatan hainleri Türkiye’yi yakıyorlardı. Kendileri saraylarından uzaklardan bakıyorlardı Şimdi kan kusturan zalimler, mahpusta tekliyorlar, Parmaklıklar ardından infaz günlerini bekliyorlar. Artık hiç birinin itibarı kalmamış, bozulmuş sicilleri, Nerede derebeylik yapanlar, alabora olmuş gemileri. Ne itibar, ne de saltanat kalmış, kilitlenmiş konakları, Kaf dağından su içenler, şimdi vatanın adi sanıkları. Haçlılara hizmet edenler, bayram ederken sattılar, Milleti hiç hesap edemeyenler, pusuladan saptılar. Saikalar üzerine abanmış yine Reis dimdik ayaktasın, İç kurtlar, dış kurlar, sen mazlumların ferdasındasın. M.CEYHUN |