Soy'suz...
Ellerim bıraktığın yerde,
Ayaklarım çırılçıplak, Donmuş ve buz… Geceliğim hafif sıyrılmış.. Gece sıyrılmış karanlığımdan, Sabah ezanı doğmuş üzerime. Ve Güneş… Yavaş yavaş doğuyor üzerime.. Senin beni bırakıp gittiğin yatağımı, Isıtıyor Güneş.. Gece hep terk eden, Hep Giden.. Senin gibi.. Güneş hep sonradan gelen, Senin giderken bıraktığın boşluğunu dolduran.. Ve ısıtan, Soysuz yalnızlığımı.. Susuyorum işte, Susuyorum.. Soysuzum, Su’suzum.. Terk etmelerin kadar soysuz.. Gece hep Şeytanın gözü, Hep saklayan ayıpları.. Gün hep ortaya döken Bilinmeyen gizli nağmeleri.. Senin olan her şey teker teker soysuzlaşıyordu, Şimdi sıra yüreğimdeydi.. Avuçlarına düştüğünden beri o da en az Senin kadar Soysuzdu… Ne ise’n o oluyordum… Ne günah işlesen, azabı bana kalıyordu.. Ve Ben Gece oldukça Sen de soysuzlaşıyordum… (OnDört-Aralık-İkiBinOnBir*18:40) Nevin Akbulut |
Tebrikler.