Çilingirve şimdi benim lisanını bile bilmediğim birine dokunuyor ellerin suretinde süzülürken suretin vakit erken karanlıktan önce değmemeli ten kimsesizliğe ve şimdi ben kimsesiz bir vakit içinde ikindi mi akşam mı unuttum derken ruhumdaki sancıların sanrısı deli ediyor sarmalanan yanlarımı yanlarım ki sadece sola ayrılıyor ve böylece solcu bir kimlik buluyorum kendime böylesi bir acıdan da sağ çıkamıyor ruhum acayip bir komünist oluyorum ve her yanım devinim sancılarıyla devrim içinde ve ve ve ... kendini kendine bağlayamayan bir bağlaçla kendi kendime zamir olduğum oluyor adımın yerine tutamasam bile adım adım sökülüyor ayaklarım yerinden adım adım adın siliniyor bir otel odasında dilimden sen henüz rüyaya dalacak bir vakit bile değilken avuç içlerini unutup teninle yaslanıyorsun kimliksiz misafir ettiğin mihmandarlık içinde ki... ev sahibi bendim sen olunca kendime kendimden çıkınca kapıyı kapatıyor sana uğradığımdan sonra da kilitler vuruyordum kilit üstüne anahtar kayıp şimdi de numarasını bile bilmediğim o odada sen kapanıyorsun başka birine ve şimdi lisanını unuttuğum senin yabancı biri olduğunu işliyorum iliklerime irinimden ayırıyorum ezanı dinliyorum sessizce... her bir çağrı senin gitmendir ve her bir çağrı soyutlaşmış zamanın zehrindendir... |
kutluyorum.