Ah Çekelim TopyekûnŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Yılkıdır hayat ömürde şimdi...
Apansız gidenlerle...
Dilinin burcundan sözlerin ipeği düştükçe
Soluklanıyordum o şımarık ayraçlarında hayatın Toprağa düşüyordu tenimi sıyıran iki damla Sessiz sedasız Ökse de al revan us’la Ömrüme iki damla zehir zıkkım yutkunuyordum sonra Demli uyanışlarda… Derin bir ah menevişleniyordu İçimde çıplak iki çift kanat izi Kesik bir dilin İsyanın ortasında bir dua boylanınca Endamında ellerimle kenetliyordu kollarımı Âmine ramak kala Bense, Dilimin kemiğini kırıyordum Rüzgâr dökümü sancılarımla… Ardımdan suskun bozkır oluyordu leblerin Gölgelerinden yama yapıyordum cümlelerime Ve gece ıslıklarıyla dönüyordu zemheri korkularıma Kimse bilmiyordu gözlerimdeki alaz deseni Kimse bilmiyordu Ayalarımda nasır tutan ç/akıl taşlarının öptüğü sızıları… Göz yağışlarıma bağışlıyordum intiharları ardından Islakken üstüm başım Bir yarım ezgide kuruyordu bakışlarım… Husumet kokan anılar Vurduruyordu beni bana Bir yamacın ucunda kan kusuyorken yıldızlar Yüz göz olmuşçasına yarınla Sere serpe uzanıyordu çapraz boydan yalnızlık gölgemin omuzlarına Bense iki büklüm direncin o kırılgan omurgasında Tımar ediyordum alfabeyi Islak ve acı gülüşümün derin çukurlarında Ah hayat! Sen ki meddücezirdin dilimde diyordum sonra... Sımsıkı kapanıyordum akıbetleri yazdığım beyaz sayfaya -Ah özenle noktalı O’ları tuttuğum güncem Dön yüzünü bana Nûn olalım seninle kafiye vurgusunda Şirazeye tutsak bir sayfanın sonunda- İbadettir ya kün Bilincin önsözünde Bir sufi paklığında Ahûzar ışığında Toprağın dilde ki kıymığıyla Vurgunlu kıyılarda Dudaklara bağ duran Ah çekelim topyekûn… |
Söz güzelliği özdendir.
Sevgimle.