Şafak Mırıldanmadan ÖnceŞiirin hikayesini görmek için tıklayın insan
ne kadar yalnız kemikten bir göz oda bahtı toprak rengi heyy!! orada kimse var mı?
-1-
bir kış üşümesi zannediyordum ellerimdeki titremeyi körfez donmuş içimde nasıl ölçülür şöminenin nabzı artsın ateş yerleşeyim kavruk anıların üzerine ısınsın şiir mısralarda yanmış can kokusu düşen yağmur tanelerine imbat şarkı söylüyor fal tuttum terkedilmiş hatıralara dökülürken gözlerimden hüzzam bir gece parmak uçlarıma kadar birikmiş ıssızlığımı kırmızı bir boya ile süslüyorum üşümekten korktuğum kadar renksizlikten korkuyorum ne zaman açacak çiçekler toprak çoçukları özlemiş ağaçlar yeşili ben seni bulutlarda hasret kokusu -2- uzun geceler masal sonlarını okuyan kadınları ağırlar susarlar gece boyu bir ayin gibi tenlerinde şehrin imdat çığlıkları sesleri duyarlar göğün hafızasına dair yarın ki savaşa bedenleri hazır bir gülerler bir küfrederler -3- misafirim ol gece yoksulluklarımın bana ayışığını getir yüzümüz kedere dokunmadan şen bir uykuya götür biraz acele et şafak mırıldanmak üzere |
"bir kış üşümesi zannediyordum
ellerimdeki titremeyi"
dedikten sonra
" körfez donmuş içimde "
donmak ile üşümek birbiriyle geçişen anlamı taşıyor.
" nasıl ölçülür şöminenin nabzı"
nabız alevde, közde olsa mıydı?
nasıl öçülür közün nabzı
nasıl ölçülür küllenmiş közün nabzı
bnz
şafak mırıldanmasa da
başka bir şey yapsa...
...