9
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
2405
Okunma

vakitler
manzarasız, kıbleye dönüyor kasım ile kazılı iliksiz diriler
yargı salyaları ucube bir namludan kış gibi serpili/ bekleme
oysa mevsimler akrebin kıskacından arınarak düşmeliydi şaré
hangimizin ısırığında yıkıldı elma varisi kurtçuklar
şaré
uzağımın baharında ikna kalıbımı kandırmalardan çalaydın
söz ilikledim şaré kıyafetim yamalı kiralık hitaplarımı vadeye böldüm
delik ceblerimden rüzgâr koştu şaré uyanmaya mecalin yoktu sesimi tut dedim
biliyorum bu mahsun bulut damlalarını çalacak şaré uyan
zeminsiz hülyalar ölüyor şehir kar satıyor kurak tenlilere
sorma şaré sen gideli çok değişti şehirler ve sahibsiz döndü nehirler
karnında dağ eriten zehrinede köle bir alem aralığıyım şimdi
ırksız bir aşkın esiriyim dilimde kırk yerinden yamalı yeminlerle gidiyorum
geç kalıyorsun kasıma aralığa varamıyorum şaré
sorma şaré
aralık kalıyorum hayata
sesimin çengileri sızlanıyor
soluğunun pervazına tırmanıyor kimliğim
tembihimde salınan adının buruşuk kıyafetine sarılıyorum
uyan diyorum şaré uyan
sensiz ölemiyoruz
bak yarısında bekliyor kasım aralığında ben...
şimo (manasız)
sinan şeker
5.0
100% (21)