Sırtı sıvazlanmış şimdi. Azönceydi
Yaşarken yanılmış bir depremin. Giderken
Ki son sözü. Üzgünüm olamaz sevgilim Sen giderken üzgün olamazsın. Bu yüzden Ben şimdi. Bu sırtı sıvazlanmış bütün şimdiyi Işığı karıştırıp gözlerimi kamaştıran debdebe karşısında Parçalayıp üçvakte bölüyorum. Bir Zaman. Çello çalan Bacakları ayrık. Gözleri göçmen bir kuzeydir Pahada ağır sözler çıkagelmiş Kağnılar üstümüze ferah gökyüzü bahçeleri. Alnımıza Kuralları karışmış çizgilerden atlayan Sek sek taşları taşımaktadır. Şimdi Uzun uzun anlamaklara muhaliftir anlar Eteği kuştan geçilmez uçurumlarda. Kuşçular Alestadırlar. Ve akıl Kendi altından kalkamaz olunca. Defolmuşur Biryere. Ki Bunları sakın öykücü kadınlara. Ve Şiirlikleri sperm dolu adamlara sorma Yanılırsın. Sondan sonra kendine de bakma sakın Bak. Öpülmekten çok buruşmuş yerlerin Bunları bilmekten yerlerde nasıl da sürünüyor Şimdi. Üç Yanaşmaya gönülsüz esrarlı şileplere koşup Bir halka çarpınca halka halka büyüyen Erken kalkmış ezanlara da uyma sen Güneşi uyandıran şehvet sabaha sokulunca Evinine dönüyor nasılsa. Bak Kıyısı olanşehirlerde balıkçılardan başka kimse Farkına varıyor mu karanın Akı bokuna karışmış bir aşkın Umrunda oluyor mu. Senin umrunda oluyor mu Köpükleri taşıyan dalgalar Ve dağları ağırlayan mağmalar arasında Boy atıp duran o ağrılı sardunya. Şimdi Ama ben biliyordum biliyor musun Bu aşkta indi bindi. Acıya tabiydi İçimden ojesi tırnaklarına gecikmiş bir kadın Ses verdi. Sendin sanki Ve çekilmiş ağlarda çırpınan can havli Acı en güzel mavi dakikalarda çekilir dedi Ama üzgün olanlar için. Herşey Herşeye rağmen az önceydi. Çünki Bu zamanda zamanla geçen acılar geçerliydi 8112bin11İst. |
ALKIŞLADIM.