Cinnetin saati
birazdan gün doğacak, uyanacak hokkabazlar
ardından hilebazlar, soytarılar, dilbazlar boğacak kaldırımları ayak sesleri birazdan sabahın yüzü mora boyanacak yeşiline çiçek ve çimenin gürleşmesine yine kör bakacak birileri yataktan fırlamış uykulu bakışlarla karga tulumba dolmuş durakları inşaat ustaları, tunel kazıcıları ak elleriyle hayatın kahramanları katıksız lokmaya doğru yol alacak ve ülkemin demirbaşı -----------boyun eğen hamalı yokuş yukarı, tıknefes göğüs çatırdayan omuzları eşliğinde -----------------umudunu bulutlara asacak koltukta krallar yalayacak yolları son model arabalar saç sakal burma ------------kulakta küpe ------------------burunda hızma rak müzik çınlayacak kulaklarda birazdan bir kültür kendini boğacak yine boynu bükük yine yoksulluğunu kuşanacak türküler bin yıllık egemenlik uyanacak yatağından bir bebeğin geldiğini muştulayacak gündoğumu göğsünde kanayan yaralarla, bir ana yaşadığı coğrafyada ertelenmeleri unutacak yalayacak yılların pasını başka bir sokakta dört işlemi başlayacak hovardaların yürek alınacak -----------yürek satılacak fırlayacaklar çavlanların-bataklıkların arasından yakalarına kırmızı karanfil takan pezevenkler birazdan yıkanıp arınacak dağılacak ortalığa süt kokusu yelesini rüzgara bırakacak sabiler zaman dönüp dönüp kendini doğuracak o yerde boynu kıldan ince, insanlık zehirli bir hançere sunulacak talancılar ------hortumcular -----------acımasız kasırgalar yontukça insanı, keyfe gelen yobazlar birazdan kaynaklara atık su karıştıracak ihanet ayrık otu, kalleşlik sarmaşık cehalet yağacak sokaklara geçmiş fısıldayacak geleceğin kulağına yürekte insaf -------dilde vefa kalmayacak bir yudum hayat kalacak boğazımızda gün batacak ve söz… yine bırakacak yerini susmaya Müsadenizle |