Bir Çok Yaş'ım...
Bir çok yaşımdan sesleniyorum zifiri karanlık geceye,
Biraz çocukluğumdan, biraz kimsesizliğimden… Biraz Anılardan, Biraz da Senden… Çocuktum… Hayal meyal çocukluk kıyafetlerim geliyor aklıma.. En çok da kırmızı elbisem.. Bilmiyorum, Başka bir elbisem var mıydı? Ya en çok onu giyerdim, Ya da başka elbisem yoktu.. Mutluluğumu dışa, hüznümü içe vururdum hep… Çocukluğum deyince aklıma hep; Birinci sınıfa gittiğim zamanlar geliyor.. Belki o zaman çocuktum sadece.. Ya da diğer zamanlarda o kadar sevilmemiştim.. Mavi önlüğüm vardı, Beyaz dantel yakalı.. Bir de kurdela.. o da bembeyaz.. O zamanlar saçlarım uzundu.. Uzun dediysem omzuma kadar.. Sanırım çocukken de omzumu geçmemişti saçlarım.. Yine mi çocukluğuma dönüyorum büyüdükçe… Bir de Deniz vardı, Kız kulesi vardı… Deniz kenarına giderdik hep annemle babamla, Beni iki elimden tutup denize atacaklarmış gibi yaparlardı, Nasıl da korkardım küçücük yüreğimle… Daha o zaman öğrenmişim demek ki Kimselere güvenmemeyi.. Gaz lambası vardı bir de, Çok severdim, Daha fazla aydınlık görmemiştim demek ki, Mumdan iyiydi.. Daha aydınlıktı.. En çok da gaz lambası yandığında, Elimle yaptığım işaretleri özledim… Kurt yapardım, tavşan yapabilirdim.. Kuş .. Uçasım gelirdi.. Ne kadar da benziyordu gölgeler gerçeklerine.. Gölge gerçeğin ne kadar yansımasıydı.. Bilemiyordum… Gerçek gibiydi hepsi.. Şimdi o gerçekler rüya gibi, hayal gibi.. Oldu bitti gibi.. Ama aslında o kadar yakın… Yeni yaşadıklarım bile ne kadar uzak… Gölgem gece de, Kendimden büyüktü… Kocamandı… Bu gerçeği yansıtmıyordu işte.. Kendim küçücüktüm.. Gölgem büyüktü.. O zamanlar çabucak büyümeyi istiyordum.. Sonra büyüdüm.. Erkenden.. Şimdi de küçülmek istiyorum… Kimsesizliğim; Kimi zaman kimsizlik de arardım mutluluğu, Kimi zaman da kimse de.. Öznesizdim… Kayıp bir yüklemdi Kimsesizliğim… Ve Sen… Hepsi geldi geçti de, Hala Sana Sesleniyorum zifiri karanlık bir gece de.. Ve bir çok Yaş’ımda… (Üç-Kasım-İkiBinOnBir*15:40) Nevin Akbulut |
Tekrar tekrar teşekkürler bu güzel şiir için
Dostçakalın...