Dasitane-i Aşk
ey gönlümün sultanı
derdimin dermanı biçare halime medet etsen yanıp duran yüreğimin ateşine aklımda, fikrim olmuş birer pervane nazın değmiş gözlerinin sürmesine her biri ayrı bir dil-duz... kirpiklerinin tanesi firakım ulaşmış tepelerin zirvesine gönül gözümde oluşmuş binlerce yare ey canrüba... gülbiz ellerin incecik ve narin gözlerin dil nüvaz yürüyüşün dil rüba benim olmuş gönlüm pür-ateş olmuş bir dil-i âvâre gel ey enis-i dil gel benim ferag-ı bâl’ım gel ki hatır-ı na-şad olsun bir Haziret-ül Kuds... ey benim lalezarım seher vakitlerinin çiğ taneleri ferahlatsın yüreğini... meyl etmiş tutuşmuş meş’ale-i dil mazacir buralar sen olmayınca ben bir şiftedil seyyah olayım veyahut bir meczub... ey gönlümün sahibesi dilimde iki kelime havf ve reca arasında kaldım oldum bir dağdar sabr-ı cemil eyler gönlüm bendeki Aşk-ı Hakiki intizar içindeyim... alem-efruz eder içimi sevginiz... cabet eylesiniz gönül harika-i sevda ile dolsa lev-i garâm olsa tükense teremmüd olur endam... |