Sisli bakıyorum Kentin yağmurlara teslim herhangi bir caddesinde Sıradan bir Pazar günü işte Yüksek ökçelerle ilk kez tanışmış küçük bir kız gibi tökezliyorum Çengelköyün akik taşlı kaldırımında
"Bana şehrimi geri ver"
Nereye baksam hiçbir şey aynı değil Meğer seninle doluymuş bu kocaman şehir Senmişsin beyazı begonyanın Sana aitmiş bütün sinema salonundaki koltuklar Ellerinmiş saçlarımda dolaşan rüzgar Yanağımdaki yağmur damlaları İzleriymiş ıslak dudaklarının Ne zaman susar yüzümdeki bu sübyan ağlayışı
Bana şefkatimi geri ver
Çırılçıplak şiirlerim Biliyorum Hiçbir imge tarif edemez sensizliğimi Hangi süslü kelimeyi çekmek istesem mısralara Çatık kaşların kesiyor, sağ bileğimi Aklıma geliyor gülüşün Aklıma geliyor öpüşün Ve bir bıçak gibi ikiye bölüşün Üzerimizi örten geceleri Ürkek kollarım sarılıyor düştüğü boynundan O koskocaman yalnızlığa
Bana cesaretimi geri ver
Sabahlar yelesine tutunamadığım bir tay Hangi aynaya baksam o aşık kadın Ama sen yine yalan say Ne gülümseyen yüzüm, ne heveslerim Askısında pinekleyen etiketi sökülmemiş blue jeanım Yırtık pırtık olanlardan, hani görsen gülerdin Ortalığa dağıttığım taşlı tokalarım Ne fark eder ki Gözlerinden eksik o uzun buklelerim Duruşumda sensizlik elbisem Üstelik yaşlanıyorum Silinmeden sevgilim, hatıralarım
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Hiçbir İmge Tarif Edemez Sensizliğimi şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Hiçbir İmge Tarif Edemez Sensizliğimi şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
baktım uyanınca pencereden sisi bir İstanbul ve çocuklar vardı altıncı kattan bakınca insanlar çocuk gibi gözüküyor doktor çocuk gibi, çocuklar gibi..Ne çok uyumuşum seruma uyku ilacı mı attırdınız kimbilir..gülümseyemiyorum bile
Cumartesi olmasa iyiydi bugün Bakmasaydım eski resimlere Görmeseydim pencere kenarında duran hayalini Bileklerime sürdüğüm kokuna kanmasaydım.. Yuvarlanıyorum adeta, Karşı tarafın asfaltına düşüyorum Sen ordaymışsın gibi..
Sanırım ağlıyorum!
Cumartesiye değil Hafta sonunun bitişinde ki sensizliğine ağlıyorum… Baksana Cumartesi yine yarım kaldı Pazar kendine gelemedi Ve Hafta başında sen yine yoksun…
Bitti gözlerime sığ olmuş asi yalnızlığım Sadece sana özeniyorum saydam düşlerimle Ve Hâlâ sözüme sürme çekip sevmeye susuyorum..
hiç olmayan deniz kumlardan şato yapmak hem de kocaman ve ihtişamlı belki çok güzel bir manzarası yok belki benden başka kimse göremiyor ama ben bir çocuk gibi her sabah gözlerimi sıvazlayarak ilk ona koşuyorum..