Geç deryayı, ırmakları çayları,
Usul usul derelerden ak hele,
Dolanda gel, bahçeleri, bağları,
Güldürdüğün çiçeklere bak hele.

Özen göster, sazlıktaki kamışa,
Nefesine gönül sesin karışa,
Dudaklardan, can evine varışa,
Üfle neyi, içini bir yak hele.

Cümle azan sevdalarla dolsun da,
Şiddetinden, betin benzin solsunda,
Aşk zinciri kor ateşten olsunda,
İnci diye, gerdanına tak hele.

Vicdan olmaz acımasız kullarda,
Haramiler pusu kurar yollarda,
Kendin ile yarıştığın kulvarda,
Faka düşme, faka düşsün fak hele.

Elden el çek, ele bırak davayı,
Berrak kalsın, bulandırma havayı,
Sözü değil, özündeki manayı,
Yüreğine hançer gibi çak hele,

Aslını sor, kamâlat’lı pirlerden,
Bir biri bul, kurtul diğer birlerden?
Bahtındaki, yüzündeki kirlerden,
Karayı sil, ayan olsun, ak hele,

Altın yere düşse bile alçalmaz,
Bin yıl kalsa çamurlarda paslanmaz,
Aşk gelince yaralıdan iz kalmaz,
Her cihetten, zuhur etsin Hak hele.

12.10.2011…Mustafa Yaralı