öfke
deccal kıvrımı yarınlar
ıslak düşün hangisiyse sebepsiz yere dökül toprak kan kokan elinde sade ben ıslıkları bileyen intikam varoluşun çamursuz dünü öpmeye gör öldüğününü karanlığındaki kemikler güler kırmızının aklımdaki düğünü sonsuz ağlayanların bugünü bütün içinde sallanıyorum bak kalemsiz yazıyorum öldüğümü kör yolumun sönmeyen ışığı parmaklarımından süzülme nefeslerimle büyüyen göğe insan olmanın haksızlığını yaz dayanamayacağım bu öfke mezar taşımın dilsiz grevi ne olursun şimdiden bilme kimsenin bilmediği her yeri |