suretaynadan atlıyorum penceresiz şehirde ölmüyor çoğalıyorum kendimde öle öle yitirdiğim tüm çocukların ellerinde birer çivi saklı hüzünlü resimlerden çalınmış infaz edilenleni duvara diken farzet ki hiç yaşayamadık ellerimiz dünyayı taşıyamadı ezilen insanın kanlı beşiğini sessizliğimizin ebesi salladı mezarlar sadakatsiz anamız ruhların bekaretini verdiği yer ağlayışlarda yüzen genelev başkasının merdivenidir yokluğa varolmadan suretimizi öldürdük aynalar sahipsizliğimizin denizi kanlı çirkinliğimizi yıkayamadan çiçeğin sapsarı rengiyle güldük aynada yürüyen insan zamanın yüküyle ilerler yaşlılık çizgilerine takılır bir mayın patlar ve sadece çiçekler savrulur |
güzeldi