artık bıktığımı itiraf etmek adına ümitli bile değil şiirler hepsi aşktan yana çok iyimser hepsi hayattan yana çok seferber
efendim; tabi ki buna da hürmetler...
kaldırımlarda çıplak ayaklarıyla karıncalar yine mi kış geliyor diye hepsi isyankar fazla aldırış etmemem lazım şimdilik şehrin tüm lağımları müsait ağlamalarım için daha birkaç saat var
uzun bir mutfak bıçağıyla gezmek de zor cani zannetmemeleri için yeminler bir teferruat ve de kafamla kırdığım tüm maketler ofsayt olmak için müsait zannedilen yerde biraz anlamsız kalsa da biraz da kazanımsız, mesela oradan geçtiğini gördüm çok hayal gördüğümü söyledi soldan soldan gelenler içimdeydi, tabi ki üzüldüm
çürük peştemallerinde çuval geçirdim sınırında sarı çizmeli hasret ana belki de tarladan geliyor, olması büyük ihtimal çamurlu çamurlu paçaları mademki son verdik diye seslendiğim derinlik de kızıştı yeni bir transfer lazım diye sapsarı kaşları
dimağıma her akşam çiğ düşüyor diye korkuyorsam elbette anlamlı bir sebebi var öyle curcuna edilesi olmasına rızam yok ama elbet bir ateş var hiç sönmeyen resimlere baktığımda birkaç asır öncesinden dualarımın ölümle son röportajının yankısında bir selam daha yok sana sevgi derlemelerinde kuşların bile uçtuğunu gördüğüm halde hala yutkunmalarım için sebeb arıyorken masal anne
aslında bu ihtirasları unutmam için geceler çok uzun hala yapayalnız kalmaların manalı bir sıcaklığı bile var yakınmış ritimlerde şiirler var çuval çuval sonra öyküler hayaller bir ara çok sıkıcı gibi gelse de mektuplar elleri toprağı hatırlatan yaşlılar bir o kadar da hayat dolu çocuklar her sabah uyandığımda alıştığım güdümlü bombalar ölmeye alışık ırklar kavgalar davalar ve belki de en çok bana sahip çıkan arı sütünde ilhamları barındıran tek tek isimlerini, yüzlerini bildiğim kadın gibi sokaklar onlar...
konuk seyirciler gibi insan barındıran ülkelerde yaşıyorsam korkularımın rüzgarlarında bir k/asım daha gelir mi diye ağır ağır çekiyorum son nefesinde şehrin gülümseyen halini
beni çekmeleri hiçbir fotoğrafçıya gitmem gerektiğini narkozlarında kabuskar ve de modası geçmiş şarkılar ne de güzel anlatıyor/lar
bir mızıkanın uzun halli acısını barındıran dört köşeli dünyada yaşarken barışın şarkısını söyleyebilir mi acep o makyajli muhabirler? her akşam anahaber bültenlerinde
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Biz Ağlamalara Kadrolu Sevgilileriz... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Biz Ağlamalara Kadrolu Sevgilileriz... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.