Gurur ve kibirHakta Hak yolunca, hakkım kalmadı, Haram edilecek, hak olmaz bende. Gönül bu konuyu, kâle almadı, Bu ahit değişmez, sen; “var” desende. Muhannet kılıcı, kıysa da cana, Feragatim vardır, davadan yana, Kibirli diyorlar, dostlarım bana, Gurur kibir olmaz, bizim mahzende. Belki, farkı farktan, fark edememek, Ya bilmez, mazurdur, ya zanda demek, Başa kakınç olsa, verilen emek, Üzülsem, kırılmam, kalmam ahzen’de. Önüme, ardıma, sağıma, sola, Cari sadakalar, infak bol ola, Kınasalar bile, vermeden mola, Yok olur gideriz, Karzı hasende. Acze düşen akıl, tedbire doyar, Takdirin önüne, boynunu koyar, Neyi nasıl? Murat, ettiyse o yâr, Ancak o bulunur, kısmet kesende. Seçen seçtiğini, aşka düşürür, Bir kutlu nefesten, nefha üfürür Gururu, kibir’i siler, süpürür, Güney cenahından, rüzgâr esende, Başı kel olanın, saçı taranmaz, Zillete düşende, izzet aranmaz, Yaralı ne yapsa, yine yaranmaz, “Kibir dolu” derler, “gönül kâsende” 16.09.2011…Mustafa Yaralı |
Zillete düşende, izzet aranmaz,
Yaralı ne yapsa, yine yaranmaz,
“Kibir dolu” derler, “gönül kâsende”
Necip Fazıl Kısakürek şiirini andırıyor,ustaca yazılmış süper bir eser,gönlüne sağlık üstad...saygılar.