Biraz İstekli Olsaydı Sesim
bir nefeslik
son bir nefeslik bahar koksam hiç zorlanmaz içimdeki el değmemiş kadın selamlardı aşkı biraz istekli olsaydı sesim... salıncağı kırık bir parktaydım son yeminimde bugün on birinci asrı kalbimin yırtıldığı günün yağmur yağıyordu, ağlıyordum tuh sana demiştim zat ı muhtereme yalnızdım, ıslanmıştım, sancılı biriydim belki bir kurtuluşun operasını şakıyordu kuşlar belki inceldiği yerden kopmuştu sevdam ve bir aşk daha ışığı kapatıp uyumuştu sonsuzluğunda melek olmayı reddedecek kadar kadın olmayı isterken yalnızdım, ıslanmıştım, sancılı biriydim sustum sonra dilsizdim hayat sonsuz dejavu yokluk küçük bir kadının ruhuyla oynadı durdu... salıncağı kırık bir parkta kalmıştı bedenim köhnelmiş kalp ters çevrilmiş terlikler gibi ölü evi hükümdarlığında saklanacak denizin gülüşünü göremeden yıllar örtecekti artık üzerini konuşamamak (adı eylül olmalı sadece dilsiz kadınlar bilirmiş bu mevsimi) patavatsız şiirlerin ve intiharın elinden tutup suçlu bir zamansızlıkla hoyrat bir ömrün uğultusuna boğulacaktı biraz istekli olsaydı sesim baharlardan bahseden o dağ gülümseyince yüzüme teslim bayrağını zirvesine dikerdim kim kaçabilmiştir seslerin saklayamadığı aşkın esirgeyişinden kim kaçabilmiştir düşlerin düne değmeyen pembe renginden bir nesfeslik son bir nefeslik bahar koksam hiç zorlanmaz içimdeki el değmemiş kadın selamlardı aşkı biraz istekli olsaydı sesim... |
Çok tesirli bir kaleminiz var. Tebrikler.