EBEDİ DOST...
Zifiri karanlığı ağır olan bir gecenin içindeyim
Volta atıyorum peşi sıra Sarsak adımlarla, Ayın rengini unutalı yıllar oldu, Güneş sanki hiç doğmadı odamda kıyıdan esen deli rüzgarın serinliği hiç uğramadı içerilerime, yanıp tutuştuğum insanlar kayboldu içimdeki karanlık gecenin içinde, en sonuncuda yaptı güzelliğini yarı yarıya terk etti.. II- şimdilerde pusulasını kaybetmiş garip bir gezginciyim arar dururum hiç bıkmadan sabreden bir derviş gibi şemsini arayan Mevlana gibi… seher vakti uyanır uyanmaz motifli seccademin içinde yuvarlanırım teseli ararım hiç durmadan , gökyüzüne takılır yaşlı gözlerim, sağa sola durmadan yuvarlanır gözbebeklerim nerde olduğunu ararım ama bilirim yanımda olduğunu yüzüm nurlanır, kalbim yerinden çıkacakmış gibi kımıl kımıl atar gözlerime yanık bi tebbesüm vurur sonunda anlarım hüzünlerime ortak olmuş yücelerin yücesi… IIII- yeryüzü siktir sille çekse de, karanlık her tarafımı sarıp sarmalasa da herkes sinsi bir düşman olsada kudurtan tutkular seni rehin alsada hasretlik rüzgarı seni bitirsede yarin elini uzatmasada bilirsin ki tek dost baki olan yüce ALLAH’tır… Onun olduğu yerde ne endişe vardır Nede kimsesizlik… Boşver gerisini her şey siyah bir çantada gizlenmiş yalana benzer… |