tanrı insan ve devam
dilim kesilemez bir hikayeye bağırdı
sustum o ekrandan kopan isyanı kalbimden kopan kanlarla yoğurdum dön bana mezarını dişleyecek ceset sen ölmek istemezdin tüm herkes gibi ama birimizin başkalarının yerini alması gerekli çünkü birbirimizi sevmiyoruz sevmek içinde çabalayanlara gülüyoruz ben ölmeyeceğim böyle düşündüğümden ölmeyeceğimi gösteren gökyüzünden ruhumu temizleyecek yağmurlar yağacak benim kirlerim toprağın içine aktıkça toprak benden utanıp mezarım olamayacak ölümsüz olacağım tüm tanrılar kadar basit ve mutlu kalacağım öp beni kolumu kestiğim gün yanımdaydın aldın götürdün kendinle öpe öpe parçamı gelecekteki mezarımın üzerine diktin beş parmak aynı yönü gösteriyor toprağın içinde döndü gözlerin o tarafa doğru kendi ölümünü görecek kadar sarışındın üzerine o gün güneş bile konamadı öleceği günü görenlerden herkes kaçmalı çarşı gibi kalbin bağırıyor tüm ıslıkların ip üstünden kayıyor saçlarıma dolanan tüm ölmek fikirleri senin gözünün içine baktığımda uyuyor ölmeyecek günümüzde güneşimiz olmayacak ben tanrı olmaya ihtiyaç duymacağım sende ölmek için yaşamayı umursamayacaksın sen benim kadar insan olmanın mucizesini tüm insanlığın kuvvetini kanında duyacaksın |
şiirdeki vurgu tamlamalarını dünden beridir epey okudum anlayamadım
yaşlılık herhalde))
yorum yazmadanda geçemedim))
fakat bir şeye takılı kaldım
ve bu pencereden baktım belki sizin pencereden çok farklı ama,,
ölümsüzlük ruha aittir
ve yaradan sınav ertrsi için koyduğu kanunları
basitlik için koymamıştir
düzene eş dir her şey
basitliğin geçen kelimesini kabul etmiyorum
diğer yönden çok kanlı olsada şiir güzel
ama ruhla kan aynı yerde geçiş yeri görünse de sıratta sanki bir kul gibi işlenmiş
sağlıkla