ERDEMİN EN BÜYÜĞÜ SUSMAKTIR
Erdemin en büyüğü çoğu zaman susmaktır
Hele bir hatun ise karşımızda muhatap Anamızdan öğrendik şartı sesi kısmaktır Ayıpları örtmeyi öğretir büyük kitap İçimizden geçene doğrudur desek bile Sessizce boyun eğer çıkarmayız ayyuka Almayız iffetlinin asla arını dile Ey gönül dostu n’olur var da gönlünü yıka Kendimizi sulara, atarak boğuluruz Taş olur ses vermeyiz ne dense kızgınlıkla Biliriz ki nefretle yaşarsak dağılırız Atalardan öğrendik fayda yok azgınlıkla Bulup en ağırından kelimeler vurucu Masumlara yüklenmek olmamalı işimiz Neler olursa olsun sen davranma kırıcı Hududu aşar isek sayılır tüm dişimiz Demesinler ne yaman, altında kalmadı hiç Demesinler âdemdir yenilgiyi hazmetmez Demesinler susmadı, az sus ve öfkeni iç Desinler ki eyvallah bu âdem asla bitmez Şimdi bunu okuyup belki de kızacaksın Şimdi içinden küfür yollarsın bana doğru Şimdi fırsat bulursan aklıma sızacaksın Biraz mantıkla düşün, sözlerim hayra çağrı Mutlu musun ne yaman yoldun bağda gülleri Söylesene alkışla sevindin, mutlu musun? Dedim sana duymadın kilitle o dilleri Yoksa sen cehenneme koşturan atlı mısın? Bizde örfler, adetler ve dahi Furkan’ımız Namusa saldırmayı yasak etmiş bilinir İffete sarkmaktansa çıksın deriz canımız Biliriz ki mertlikte adımız da silinir Güneri Yıldız (Elazığ, 24.08.2011 ) . |
"Erdemin en büyüğü susmaktır"
Harika bir konu başlığı
değerli şair, yine harika bir anlatım ile
kendi dilinize yakışan güçlü dizeler ile örülü şiirdi
kaleminizi çok taktir ediyorum / nice güzelliklere temennisi ile tebriklerimi bırakıyorum / saygılar