DERTLER YENİDEN BAŞLARHocam, durma söyle bu illet bizi yer mi? Bu gece, bu dertler eli kulağa atsa, Sabah, gün doğmadan son damlasını içsek, İçindeki zehir zihnimizi bulatsa, En sarp kayalara çıkıp bas bas bağırsak, Korkup sesimizden toplanıp da tüyer mi? Bu dert ufkumuzdan, bu gece sonsuza dek, Sabah, gün doğmadan son damlasını içsek, Şişeler dolusu, dertler yeniden başlar. Hocam, Söner mi acaba her gün, her saat yüreğimize Düşen bu ateşler Ve diner mi gözümüzden akan yaşlar? Ankara’da çare kalmadı, geç öğrendik. Ankara’da her şey emret, buyur efendim. Sabah, gün doğmadan son damlasını içsek, Suçluyuz, korkağa boşa güvenen bizdik, Mazluma kükreyen, zorbalara da sinen... Bir güruhla yola çıkıp da, hep aldanan, İşte yine bizdik, hakkımız iyi bir kötek Atmalı, şu millet sıraya girip tek tek. Şişeler dolusu, dertler yeniden başlar. Hocam, Söner mi acaba her gün, her saat yüreğimize Düşen bu ateşler Ve diner mi gözümüzden akan yaşlar? Hocam, durma söyle bu illet bizi yer mi? Umursamaz olsak, akan dereye girsek, Alıp da götürse deli akan su bizi, Bir daha millete getirmesek musibet, Allah affeder mi, tövbe istiğfar ile Geçirsek günleri ıssız bir dağ başında, Münzeviler gibi yaşayıp kalan ömrü... Sabah gün doğmadan son damlasını içsek, Şişeler dolusu, dertler yeniden başlar... Hocam, Söner mi acaba her gün, her saat yüreğimize Düşen bu ateşler Ve diner mi gözümüzden akan yaşlar? Güneri Yıldız (Atakent/Silifke/İçel, 01.09.2011) . |
hiç sanmıyorum daha çok göz yaşlarımız akacağa benziyor resim beni çok etkiledi hep gördüğümüz bir talo
değişmeyen değişeceğide yok galiba yüreğin sesi her şeyi anlatıyor kutlarım efendim sevgi ile kalın