Sana söyleyemediklerim hatta, küçük yalanlarım da var...Kabul. Mesela, seni sevdiğimi, son yirmi dört saattir söyleyemedim. Pembe yalanları es geçeceğim ki; onlar masum.
Bu gece ikimizi de bitirebilirsin, tutuşturabilirsin kanatlarıma ıvır zıvır ve dağınık yanlarımı, bir güvercin gibi ellerinden bırakabilirsin.
Kararttım şehrin tüm sokak lambalarını, dün gece hepsini kırdım. Pişman da değilim. Seni uykuya, dudaklarımı suskuya kilitleyip, kaçan da bendim söyledim ya... Son yaramazlığım.
“Biliyordum tökezleyeceğimi, tut ki serkeşliğe say ki çocukluğa verip , ay ve yıldızlarla oyun oynamak istedim. Görmeliydin. Önce ay düştü un ufak oldu avuçlarımda, ipek bir fulardı boynumda rüzgâr, her yıldız bir rakkase ben Emirgân’ı hiç böyle görmedim. Tut ki bir koşu çocukluğuma gidip geldim”
Sen hep kaybetmeye alışmıştın, bense erken sevinmelerin hüsranlarına. Beni gecenin bir vakti savunmasızlığımla bırakacağını üstelik Eylül’ü suçlayacağımı biliyordum.
Aşk ölümü yendi, istemiyorum senin karşılığında hayatı. Mutluluk simsarları onlar ki; düşlerimi ç/aldı, sustu ölüm, sen ki ; anlamıyorsun beni sevgili(m). Hayat küsecekse küssün…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Aşk Yaşatır Bazen(Eylül Muştusu) şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Aşk Yaşatır Bazen(Eylül Muştusu) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Sen hep kaybetmeye alışmıştın, bense erken sevinmelerin hüsranlarına. Beni gecenin bir vakti savunmasızlığımla bırakacağını üstelik Eylül’ü suçlayacağımı biliyordum.
BİLE BİLE HÜSRANLARIN GELECEĞİNİ SEVMEK SÖZ GEÇMEYEN ASİ YÜREĞİN İŞİ,EYLÜL NE YAPSIN ADI HÜZÜN ÇIKMIŞ BİR KERE :(( TEBRİK EDİYORUM SEVGİLİ ŞAİREM DUYGULARINA İÇLİ GÜZEL NEFESİNE SAĞLIK BAŞARILARIN DAİM OLSUN.SELAM SEVGİLERİMLE.
Aşk ölümü yendi, istemiyorum senin karşılığında hayatı. Mutluluk simsarları onlar ki; düşlerimi ç/aldı, sustu ölüm, sen ki ; anlamıyorsun beni sevgili(m). Hayat küsecekse küssün…
oradan oraya savurdu şiir beni. sustum dinledim kanadı içim.
“Biliyordum tökezleyeceğimi, tut ki serkeşliğe say ki çocukluğa verip , ay ve yıldızlarla oyun oynamak istedim. Görmeliydin. Önce ay düştü un ufak oldu avuçlarımda, ipek bir fulardı boynumda rüzgâr, her yıldız bir rakkase ben Emirgân’ı hiç böyle görmedim. Tut ki bir koşu çocukluğuma gidip geldim”
Şiir ...yorum...fotoğraf...fon da müzik... şaheser...kutlarım etkili eserinizi...sevgilerimle gönülden .....
Yine eylül geliyor Kahretsin yine sonbahar Yapraklar, Yeşilden başlayıp sarıya Sarıdan en kırmızıya Narçiçeği renk oyunlarıyla El sallayacaklar Tükenişe ve ölüme… Sapsarı bir hüzünle ağlayarak Başka bir bahara Bel bağlayarak… ... ...... ...........
Sesinize, yüreğinize sağlık. Aşkın büyülü iklimlerinde yaşamış, turuncu bir yaprak gibi, yere düşün kalbin resmiydi şiir. Selam ve dua ile
çooook güzel olmuş her bir kelimesi... nasıl benliğime kattım şiirinizi bilmiyorum nasılda beni buldum anlatamam... :( buruk ve ağlayarak ayrıldım sayfanızdan :( GÜNÜN VE HAYATIMIN EN GÜZEL ŞİİRİYDİ :( SEVGİLER GÜZEL YÜREĞİNİZE GÜÇLÜ KALEMİNİZE... bide şarkının adını öğrenebilirmiyim ? :(
Serçelerin gagalarında Olmayacak Muştular, Sabahın Kırılgan Işıkları Takılıyor Yüzüme egreti, Tutar Yanı yok Hiçbirşeyin,Hiçbirşeyde Tutmuyor zaten.... Salaş bir geceden Çıkma Kırılmış Suretim Kokana Bir Sevdanın Hali Perişanlıgı Üstümde......Eylül hüznü vurmuş dizelerinize,Eylülü suclamadan kelamınız bol kaleminiz kuvvetli olsun her daim.....
nedendir ki
eylüle düşer hüzün
ve nedendir ki
kabullenir bunu hep
aşk da olsa
ölüm de
eylül hep
hüzün yüzü
güzün
Sevgimle